Yine merhaba merhametsiz kamu kuruluşlarına karşı protestolar tüm iller de sürüyor. Vicdansız, hasta ruhlu kişilerin katliamlarına her gün bir yenisi ekleniyor. Eros kanın yerde kalmayacak küçük kedi, Türkiye’de sanılanın çok üstünde canlar için savaşanlar var. Ben de ömrüm yettiği kadar bu savaşın bir neferi olacağım. Çok üzgünüm…

Geçen yazımda sizlere sokak hayvanları ve evcil hayvan sektörü ile ilgili bazı rakamlar paylaşacağımı söylemiştim.
Bu rakamların net olma şansı yok, özellikle Türkiye’de her şey kayıtsız. Ancak 28 yıllık sektör tecrübem ve piyasadan aldığım bilgiler sayesinde öngörebiliyorum, vereceğim rakamların çoğu var, azı yok... 

Önce dünyanın pet sektöründe en büyük ciro hacmi olan ABD ve Türkiye’den örnekler vereceğim…

2020 yılında ABD’nin pet sektöründeki cirosu 77 milyar dolardı, ABD dünyada bu konuda 1. ve toplam cironun %40’ına sahip. Bugün hala 65 milyonun üzerinde kayıtlı köpek ve 40 milyon civarı kedi var. 

Türkiye’de iki yıl önce yasa ile kayıt altına alınan sahipli kedi ve köpek sayısı 1 milyon 800 bin adet. (Halen cezası olsa da bir çok insan evcil hayvanını kayıt ettirmiyor. Oysa veteriner kliniklerine verilen talimat çip olmayan sahipli hayvanlara tıbbi tedavi yapılmaması yönünde. Burada muhteşem bir kaos var, sürekli cezalandırma yöntemi ile kayıt tutulabileceği düşünülüyor. Oysa bir çok hayvan sever kendi adına kayıt ettirmeden hayvan bakıyor ve tedavi ettiriyor. Bu hayvanlar yarı sahipli dediğimiz statüdeler.)

Bu konuda ki ironi ise 340 milyon nüfuslu ve 9.825.000 metre kareye sığan kıta ülkesi ABD de toplam 32 adet veteriner fakültesi var. 85 milyonluk ülkemizde ise fakülte sayısı 34… Gönül isterdi ki muhteşem eğitim veren bu fakültelerin öğrencilerinin ülkemizde ki hayvan sayısının azlığı sebebi ile ülke içinde hizmet veremeyip dünya geneline yayılması. Konumuzun yerlerde sürünen hayvancılığa gelmesini hiç istemiyorum. Peki bu kadar hayvan bilimi okumuş hekim bunca yıldır, büyük sorun olarak kabul edilen sokak hayvanı sorununa el attı mı? 
Tabi ki, hayır… hatta dünya sağlık örgütünün ısrarla tek çare kısırlaştırma dediği sorun için devletin kurumlarının sokak hayvanı kısırlaştırma çabalarını haksız rekabet olarak engelledi. Veteriner hekim odalarının bununla ilgili bir çok demeçlerini gazete kupürlerin de bulabilirsiniz. 

Sokak hayvanı sorununun yaratanının sorumsuz kişiler olduğunu yazmıştım. Ama bu ortamın dünya da bir ilk olan “sokak hayvanı sektörü” de yalnızca ülkemize has bir durum. Benim bildiğim sadece Marmara ve Ege bölgelerinde 40’ın üzerinde köpek maması fabrikası  var. Bunların 1 tanesi ithal ettiği içerikler ile bazı 3. dünya ülkelerine ihracat yapıyor. Avrupa ve Amerika gibi standartları çok yüksek ülkelere mama ihracatı söz konusu bile değil. 

Kedi ve köpekler et oburdur. Bizde mamaların içine protein kaynağı olarak %80 sindirilemeyen tüy unu konuyor. Bu akşam yemeğinde saç ve tırnak yemek gibi bir şey. Hatta mineral kaynağı olarak mermer tozu kullanan fabrikalar bile var. Ev hayvanlarımız bu tür ürünleri yediklerinde çok ağır hastalıklar geçirerek çok kısa zamanda ölüyor. Ama zaten ev hayvanlarına hekimler daima ithal mama tavsiye ediyor. Günün sonunda bu kırk fabrika sokak hayvanı beslemesi yapan hayvan severlerin tercihi oluyor. Sokak hayvanları kısırlaştırılmadığı için ölseler bile yeni genlerle bu fabrikaları besliyor. Ben bu düzene hayvan severlerin üzerinden çalışan kara düzen diyorum. Bu düzenin detaylarını zaman içinde sizlerle paylaşacağım.

Birde Petshop gerçekleri var, Türkiye’nin para ile ilgili kara düzeninin bir kolu diyebiliriz. Sadece istanbul genelinde 5000’in üstünde Petshop olduğunu söylesem. Büyük bir kayıtsızlık içinde var olan büyük bir sektör. Birileri hiç bir standartı olmayan ürünler üretirken. Birileri girdisi çıktısı olmayan bu ürünleri satıyor. 

Belediyelere geldiğimizde sadece kısacık bir bilgi olarak büyük şehir belediyelerinin toplam bütçelerinin %3’ü, diğer belediyelerin bütçelerinin %5’i veteriner birimlerine ayrılıyor. Mama ihalelerini zevkle anlatacağım, sizden isteğim artık bu konuları sorgulamaya başlamanız. Bir kısırlaştırma maliyeti 350-700TL arasında mal olurken, özel klinik oda fiyatları 7.000-13.000 TL arası, Türkiye’de böyle “cillop” gelir hiç bir sektörde yok. Kim ister sokak hayvanı sorunu bitsin?

Gerçekten biz hayvan severler sokak hayvanı sorunu çözülsün istiyoruz. Karşımızda kocaman bir sokak hayvanı isteyenler lobisi var. O kadar akıllı çalışıyorlar ki günün sonun da kısırlaştırma ile 5 yılda bitecek bu sorunu, kaos ortamı ile büyütüyorlar, bulandırıyorlar ama asla çözmüyorlar!..

Bu gün Beykoz da barınak da yapılan katliamlara karşı mitingimiz var, ben orada olacağım. Hoşçakalın…