Dünya sağlık örgütünün de onayladığı şekli ile sokak köpeği terkedilen evcil köpekler ve onların sokaklarda yapmış olduğu doğumlar ile var olan evsiz, sahipsiz ve tıbbi destek almayan köpeklerdir. Dünya üzerinde yaklaşık 200 milyon civarı sokak köpeği olduğu varsayılmaktadır. 

Yine dünya sağlık örgütünün verdiği verilerle bu köpek popülasyonunun yaşam alanlarında ki insan nüfusuna orantılı olduğu. Besinlerini çöplerden veya duyarlı hayvan severlerin beslemeleri ile ulaştıkları varsayılmaktadır. Dağ başına gittiğinizde  veya orman koşullarda sokak köpeği olmamalı çünkü sokak köpeği aslında insan ile var olan bir türün, insanın nankörlüğü, umursamazlığı ve bencilliği yüzünden mağdur olmuş halidir.

Bugün her er kişi hayatında köpekten  korksa bile bir kangal sahibi olmuştur. Çünkü ülkede “benim ki en büyük” demeyecek bir er kişi bulmak kesinlikle çok zor. 
İşte o Sivas’ lı aslan parçası şehre gelir, bebektir…yer, işer, büyük abdestini yapar…ve hafta da ortalama 4-8 kilo alır ve 5 ayın sonun da 40 kilonun üzerinde  kurt soyundan gelen koruma iç güdüsü yüksek bir ısırma makinanız olur. Ama yanlış anladınız o ısırmalar dişlerini kaşımak içindir. Hani nasıl insan bebekleri için diş oyuncağı vardır. Sivas’lı aslan parçasıda diş değiştiriyordur. Ve masa,sandalye, halı, severken insanların ellerini bu iş için kullanır. Tabi er kişiler tut şakalarını, yakala hadi oğlum, parçala kediyi  komutlarını da pek sever… Sivaslı aslan parçası yaradılıştan bir görev köpeğidir. Yüz yıllardır Türk obalarını ve hayvanlarını korumak için görevlidir. Aslan parçasının dna larına işlemiştir bu görevler. Bizim er kişi bu çocuğa diyorum ama genelde çift alınırlar. Ancak dişinin ilk hamilelik dönemine kadar tahammül eder. Yani sekizinci ayda bu çocuklar, hiç olmayan bir arkadaşın çiftliğinde, güya büyük arazisi olan hayali sürülerin peşine verilirler. Aslında uzak bir yerlere bırakılırlar. Kangal kırması sokak köpeklerinin atalarıdır bu aslanlar. 

Ah tabi bir de “at, avrat, silahçılar” var. Eline tüfeği alan er kişiler, onlarda tüfekleri kadar büyüktür ama 150 gramlık kuşu koca silahla vurup, ata geleneklerini savunurlar. Bu konuyu ayrıca yazacağım, konudan sapmadan av köpeklerini paylaşayım… Bu çocuklar hem sevgi dolu, koruma iç güdüsü olmayan sahibinin ağzının içine tek bir söz için bakan varlıklardır. Avcılar duyarsız ve vicdansız insanlardır aslında az gelişmiş insanlardır. Öldürmek, kan görmekle ilgili süreçleri ve insan psikolojisini Eric Fromm şiddetin ve sevginin kaynağı adlı kitabında çok güzel anlatmıştır. Bu konuda rehberim olan bir dökümandır. 
Av köpeklerinin Dişileri doğurmaktan helak olur, yarı tok yarı aç. Kuru ekmeğe talim ederler. Kaçanı kovalar bu ırk adı üstünde av köpeği; günün sonunda yavrulardan bir erkek alınır kalan yavrular torbaya konur ya bir dağ başına yada dereye atılır. Kaçanı kovalayan muhtemelen komşunun tavuğunun peşinde bir sürü saçma ile yaşamaya çalışır ya da ölür.

Bu çocukların kaderi ülkemizde hiç değişmedi. Ama yaşama tutunmayı başaranlar sokak köpeği oldu. Size bir sonraki yazım da sokak köpeklerinin matematiğinden bahsedeceğim. Yaşam süreleri, doğum oranları, yaşama yüzdeleri, kaç kilometre yürüdükleri. Sokak köpeği gerçekleri bilimseldir. Bilimsel yoldan çözülen bir sorundur. Bilimin bu kadar geliştiği bir zamanda itlaf veya barınak gibi saçma fikirler tamamen orta çağ kafasıdır. Onlar bizim 10 binlerce yıldır yol arkadaşımız…

Müjde Coşkun