Babasıyla birlikte kitap satan kızın babası da dükkandaydı. Sevgilisi geldi.

          Kız sevgilisine;

          “-Alman Yazar Yorg Daniel’in BABAN EVDE Mİ?   Kitabını almaya geldin galiba?

          Arkadaşı;

          “-Hayır. Ben İngiliz yazar Tomas Munis’in “SENİ NERDE GÖREBİLİRİM”kitabını almaya gelmiştim.

          Kız:

          “-O kitap yok ama ABD’li yazar Patrice Oifer’in “ELMA AĞAÇLARININ ALTINDA”kitabını önerebilirim.

          Arkadaşı;

          “-Çok güzel! Belçikalı yazar, Jean Barner’in BEŞ DAKİKA SONRA ARARIM kitabını yarın getirebilir misin?

          Kız;

          “-Memnuniyetle. Ayrıca Fransız yazar Mishel Daniel’in ASLA YALNIZ BIRAKMAM kitabını da önerebilirim.

          Bu konuşmalardan sonra, babası:

          “-Bunca kitap çok değil mi? Bunların hepsini okuyor mu?

          Kız;

          “-Evet baba, o çok zeki çocuk hepsini okur.

          -Benim çok güzel ve sevimli kızım öyleyse ona Hollandalı yazar, Frank Martinis’in BEN GERİ ZEKALI DEĞİLİM “kitabını da öner. Onu da okusun. Ayrıca sen de oku!

          Çocuğunu döven, çocuklarının geleceğini kumarda, alemde tüketen, çocuklarının ırzına geçen, çocuklarını tarikat yurtlarına teslim edip, intiharlarına sebep olan; devlet babayım deyip, çocuklarını aç bırakan, onları mahpuslara atan….Babaları ayrı tutarak;

          Tüm babaların ve baba sahiplerinin(bu dünyada olsun olmasın) Babalar Günü’nü böyle kutlamak istedim.