Memlekette yaşayan herkesin ortaklaştığı bir konu da televizyon kanallarının politikleşmesidir. Elbette basın özgürdür ve ilkeleri doğrultusunda yayın yapma hakkına sahiptir. Seyirciyi birleştiren itiraz ise; her birinin diğerinden daha tarafsız, gerçekçi, objektif ve hatta daha vatansever olduğu iddiasında olmasınadır.
Kamu kaynağı ile işletilen bir sosyal tesiste ya da toplu taşıma aracında açık olan televizyon kanalları bile yönetim yanlısı yayın yapanlardan seçilmektedir. Yani bakanlık veya belediye hangi partideyse ona yakın yayın yapan kanalları izlemek zorundasınız. Zaten müdahale etseniz bile oradaki televizyonun diğer kanalları çekmediğine şahitlik edersiniz.
Bu trajikomik durumun yarattığı toplumsal ayrışma ciddi bir sorundur. Gittiğiniz herhangi bir yerde açık olan televizyon kanalından işletme sahibi ve müdavimlerinin ideolojik bakışını anlarsınız.
Televizyonlardaki haber/tartışma programlarındaki eli sopalı yorumcuların yarattığı tahribat ve manipülasyon, gündüz kuşağı yayınlarının toplumsal değerleri yerle bir eden katılımcıları, dizilerin arasına yerleştirilen reklamlardaki markalaştırma stratejileri bildiğimiz, öğrendiğimiz tüm doğruları yerle bir ediyor.
Bazı televizyon kanalarının, toplumun her ferdini ilgilendiren deprem, yangın, salgın hastalık gibi konularda uzman olarak davet ettikleri konuklarının, bilimsel çalışmaları yerine siyasi görüşlerinin baz alınması basın özgürlüğü olarak değerlendirilebilir mi? Bir başka anlatımla; politik düşünce toplumu doğru bilgilendirme ilkesinin önüne geçebilir mi?
Tıp insanlarının herhangi bir hastalık konusunda bilimsel dayanaktan yoksun yorumları ‘ticari bir amaç’ şüphesini arttırırken, kamuoyunda mesleklere olan güven duygusunu da etkilemektedir. Üstelik bu programlar reklam kuşağı dışında yayınlandığı için Subliminal mesajlar içermektedir.
Ticari kuruluşların kamu yararı gözetmek zorunluluğu olmayabilir ancak bu iddia ile toplumu yanlış yönlendirme hakkını da kendilerinde görmemelidirler.
Uzun süre televizyon karşısında oturmak uzmanlar tarafından fiziksel aktivite eksikliği ile ilişkilendirilir ve bunun da obezite riskini arttırdığına dikkat çekilir. Sadece televizyonun zararlarını bu kadarcık bir cümleyle anlatmak isterdim. Ancak toplumsal etkilerinin hiç de hafife alınmayacak kadar ciddi bir sorun olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız.
Yetişkinler ve gönüllü televizyon köleleri için yapılacak bir şey yok ancak çocuklar ve yetişmekte olan gençler için herkesin bir sözü olmalıdır. Şiddeti ve kanunsuzluğu önceleyen dizileri rol model alarak büyüyen gençler, bazı ailelerin çocukları ile birlikte izledikleri gündüz kuşağı programlarında yaşanan kavgalar, dedikodular ve insan onurunu hiçe sayan içerikler bir zamanlar toplumun temel taşlarından olan dürüstlük, saygı ve nezaket kavramlarını yerle yeksan etmektedir.
Özellikle olumsuz etkilerinin resmi kurumlar tarafından araştırılıp kamuoyuna aktarılması bilinçli izleyicilerin oluşması açısından önemlidir. Böylelikle bilinçli izleyiciler televizyonun olumsuz etkilerine kapılmayacakları gibi ondan fayda da sağlayabileceklerdir. Bilinçlenme aileden başlamalı, topluma yayılmalıdır. Aksi takdirde, her geçen gün daha da tehlikeli hale gelen televizyonlar toplumu kendi istediği gibi düşünen, kendi istediği gibi tüketen kitleler haline getirecektir.
İsmail Fidanay
gaziantep escort,alanya escort,gaziantep escort
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort
beylikdüzü escort ,istanbul escort ,beylikdüzü escort ,ataköy escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,bakırköy escort ,esenyurt escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,beylikdüzü escort
flyjota.com Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu