Çocukların bellekleri güçlüdür; yaşadıklarını hiç unutmazlar, pek çok olay adeta zihinlerine kazınmıştır.  Bende küçük yaşlarda izlediğim iki filmi bugünmüş gibi hatırlarım; “Mihracenin Gözdesi” ve “Hint Mezarı”. Hindistan ormanlarında batılı bir gezgin yolunu kaybederek kaybolmuş ve mihracenin adamları tarafından bulunup saraya getirilmiş... Mihrace Şaşa Dimito isimli bu gezgini sarayında ağırlamış..Olaylar birbirini izlemiş, Dimito mihracenin son derece güzel eşini ne yapıp ne etmiş ayartmış… Her ikisi arasındaki aşk otaya çıkınca da mihracenin eşi bir şekilde ölmüş (Nasıl öldüğünü hatırlamıyorum) ve  Hint mezarına gömülmüş...
İyilikten zarar gören Hint mihracesi.,,      
Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen ders niteliğindeki bu filmi hiç unutmadım ve ailelerin içerisine sızan çağdaş Şaşa Dimitolar (!)  olduğunu gördüm. Kırsal kesimlerde bazen evleri basan yılanlar gibi… 
Çağdaş Şaşa Dimitolar’ın aile içerisine sokulmaları sakıncalı olmasına rağmen onlar yine de bir yolunu bulup girmekte oldukça mahirdirler.  Aile dostu görünümleriyle emellerine kolayca ulaşırlar. Ailenin özel sorunları varsa; sözüm onlara yardımcı olmaya çalışırlar. Aile içerisinde yer edindikten sonra çeşitli hikayeler anlatırlar veya hayali olayların kahramanı olarak kendilerini gösterirler.  Yeri geldikçe kadınların kendisinin peşinden koştuğunu anlatarak ne kadar dayanılmaz bir erkek olduğunu yavaş yavaş karşı tarafa işlerler. Çoğu kez yakışıklı falan da değillerdir ama dil ebesidirler. 
Gerçekte bu tipler tedavi edilmesi gereken psikolojik vakalardır. Çoğunlukla ayrılmış çiftlerin çocukları olup bunun ezikliği içerisinde ailelerinden söz etmeyi sevmezler.  Geçmişte kalmış ünlü bir kişinin soyundan geldiğini ileri sürerek kendilerini bu yönde tatmin etmeye çalışırlar. O da gerçek mi, hayal mi bilinmez…
Günümüzün Şaşa Dimitoları aile içerisinde kendisine güven sağlayıp, daha doğrusu yer edindikten sonra elde etmeyi düşündüğü kadına yaklaşmanın yollarını ararlar. Bu arada ailede evli veya bekâr birkaç kadın varsa onları sıraya koymak için planlar yaparlar. Öncelikle içlerinden birine onu beğendiğini ima ederek yaklaşırlar. Kadının güçlü veya zayıf olması bu yönde çok önemlidir. Bazen terslenirlerse de umursamazlar, yola devam derler. Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir. Bir şekilde kadının burcunu öğrenir, burçlarla ilgili kitapları okuyarak onun duygularını işlemeye başlarlar. Bu arada kadın da kocamdan çok beni nasıl anlıyor diye kendisine yaklaşır.  Raconun ilk aşaması kadını eşinden gizli yemeğe çıkarmaktır. Bunu başarırsa yeni bir yöntemi ortaya koymaktan kaçınmaz. Hangi restorana kadını götürecekse birkaç gün öncesi oraya gider, bol bahşiş vererek garsonlarla yakınlık kurar ve onların isimlerini öğrenir. Birlikte çıktıkları ilk yemekte kadın bakar ki; kendisini eşinin götürmediği o restoranda garsonlar onu tanıyor, bol bahşiş alacakları için etrafında dört dönüyorlar. Böylece ilk aşama olumlu sonuçlar vermiştir. Bu arada şehrin lüks otellere, yurt içi ve dışındaki tatil yerlerinden söz etmesi de çok önemlidir. Bunları dinleyen kadının kafası enikonu karışır ama çoğunun palavra olduğunu anlayamaz.
Örümcek avına ağlarını örmüştür…  
Şaşa Dimito’nun hesap ödemesi de çok önemlidir. Cüzdanı oldukça kabarıktır ama öndeki paraları büyük arkasındakiler küçüktür. Bu da kendini göstermenin ayrı bir yöntemdir.
Tanrı böylelerini ailelerden uzak tutsun demekten başka elden bir şey gelmez… Ona inanan kadınlara da kendim ettim kendim buldum demekten başka bir söz söylenemez.