Bizim atasözlerimizin hemen hepsi doğru, yerinde ve ileriyi gören sözlerdir. Sıkça kullandığımız “ Akrabanın akrabaya ettiğini akrep etmez”, “Koyun can derdinde kasap et derdinde” gibi atasözlerimiz vardır. CHP’nin İstanbul Kongresinden sonra yerinde mi değil mi bilemiyorum; nedense bu atasözlerimiz aklıma takıldı.
Cumhuriyetin 100.yılını kutlamamıza sayılı günlerinin kalması bir yana; önümüzdeki Mart ayında yerel seçimler yapılacak. CHP dışında partiler seçime hazırlanırken CHP’de yaşanan sorumsuzluğa akıl sır ermiyor. Kongrede yaşanan çekişmeler, partililerin birbirlerini karalaması, E.İmamoğlu aleyhine söylenen sözlere, ihbarlara (!) insan şaşırıp kalıyor. Sanki K.Kılıçdaroğlu ve E.İmamoğlu’ndan kurtulmanın (!) havasını estirenler var.
Bu nasıl CHP?
Kuruluşunun 100. yılında Atatürk’ün partisi bu görüntüleri mi sergileyecekti?
Anlaşılan geçmişin CHP’si ile bugünün CHP’si arasında dağlar kadar fark var…
Önümüzdeki yerel seçimde başta İmamoğlu olmak üzere diğer belediye başkan adayları rakip partilerin yanı sıra kendi partisiyle de mücadele edeceğe benziyor.
Yurt içi ve dışında gelişen olaylar bir yana itilmiş; Kemal Kılıçdaroğlu yerinde mi kalacak yoksa değişimciler mi kazanacak… Kısacası kısır bir döngünün içerisindeler.
Önceki yıllarda kazanılmış il ve ilçeleri çantada keklik sanıyorlarsa bence çok yanılıyorlar. Bu konuyu Datça’yı örnek alarak bir başka yazımda değinmek istiyorum. Şimdi gelelim genel kongre öncesindeki İstanbul il kongresine ve CHP İl Başkanının seçimine… İl Başkanlığına aday olarak değişimden yana tavır koyan Bahçelievler İlçe Başkanı Özgür Çevik ile Genel Merkezin adayı ve Canan Kaftancıoğlu’nun yerine geçen Cemal Canpolat yarıştılar. Bir bakıma bu seçim Kemal Kılıçdaroğlu ile değişimcilerin gücünü yansıtıyordu. Aynı zamanda bu kongre kurultay da ağırlığı olacak delegeleri seçmiş olacaktı. Bu yönden önemli ve merkez yönetimi ile değişimcilerin kuvvet denemesini öne çıkaracak bir seçimdi. Sonuçta değişimcilerin adayı Özgür Çevik 342 oy alırken rakibi 310 da kaldı. Aynı zamanda kongreye katılacak 196 delege de seçilmiş oldu. Arada yalnızca 32 oy farkın olması İstanbul’da değişimcilerle genel merkezcilerin arasında büyük farkın olmadığını göstermesi kurultayın zorlu geçeceğinin işaretini veriyordu.
İstanbul’un yeni İl Başkanı 1981 Sivas doğumlu olup İstanbul Üniversitesi İletişim alanında eğitim aldıktan sonra Siyaset Bilimi ve Yerel Yönetimler konusunda yüksek lisans yapmış genç bir siyasetçi…
Yeri gelmişken yıllardır aklıma takılan bir konuya değinmek isterim. Osmanlıdan günümüze kadar geçen süreçte milletvekili veya belediye başkanları hep Anadolu kökenli siyasetçiler olmuştur. Neden hiçbir zaman gerçek bir İstanbullu seçimlere girmedi veya seçilemedi?
Tartışılacak bir konu…
Şimdi yeniden konumuza dönelim; İstanbul Kongresi CHP’ye yakışmayacak şekilde kavgalı, küfürlü, yumruklu, sandalyelerin, su şişelerinin havada uçuştuğu bir ortamla yaşandı. İstanbul’un geçen seçimde kazanılmasında büyük payı olan Kaftancıoğlu’nun yuhalanması bence çok çirkindi.
İstanbul Kongresinde demokrasi olgunluğunun zayıflaması gözle görünür derecedeydi. Yaşanan görüntüler CHP’ye gönül vermiş olanları üzmesi kadar oy vermeyeceğim diyenlerin de sayısını arttırmıştı.. Haktan, hukuktan yana tavır koyduğunu her fırsatta söyleyen, yıllar öncesi adalet yürüyüşü yapan partide demokrasi olgunluğunun tam olmadığını da gösteriyordu. Önümüzdeki yerel seçimde CHP’ye gönül vermiş olanların nasıl davranacaklarını söyleyebilmek gerçekten biraz zor…
Cumhuriyetle beraber yaklaşık 100 yıl önce kurulmuş bir partinin bugünkü durumuna bakınız. Birbirine düşmüş partililer ve koltuğunu bırakmak istemeyenler…
Şimdi taraflar 4-5 Kasım da Ankara’daki Olağan Kurultay da son kozlarını paylaşacaklar. Dileriz ki Olağan Kurultay CHP’ye yakışır şekilde olgunluk içerisinde geçer…
CHP’deki iç çekişmeler, sen ben kavgaları en çok iktidar partisinin işine yaradığı çok açık… Büyük olasılıkla da olup bitenleri gülerek izliyor olmalılar…
Siyaset gelişmiş ülkelerde bir hizmet yarışıdır. . Nedense bizim siyasetçiler bir koltuğu oturunca kalkmak bilmiyorlar. Ömür boyu o koltuğu kendi malı sanıyorlar.
İstanbul CHP kongresi 1950 seçimlerinde demokrasiyi getiren partiye hiç ama hiç yakışmadı. Ancak o günlerin liderlerinin politikacılarının günümüzde olmadığını da göz ardı etmeyelim.
CHP’deki muhalif kesim değişimden yana söz ediyorlar; belki pek az farkında olabilir CHP’de değişim yıllardır yapılıyor. Ortanın solu sloganını benimsemiş CHP sağa yaslanmış durumda. En tipik örneği de sağ eğilimli partilerle masaya oturan, solu hesaba katmayan CHP yönetimidir. CHP’nin altı okundan, laiklikten devrimlere değinen, cemaatlere karşı çıkan sözlere genel seçimde hiç duydunuz mu?
gaziantep escort,alanya escort,gaziantep escort
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort
beylikdüzü escort ,istanbul escort ,beylikdüzü escort ,ataköy escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,bakırköy escort ,esenyurt escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,beylikdüzü escort
flyjota.com Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu