Çok da şeyapmamak lazım…

Geçenlerde İstanbul şehrinde deprem olmuş dediler. Herkes çok korkmuş. Hatta şaşıranlar olmuş. Hâlbuki bazı bilim insanları (ki burada direkt olarak adamları denilebilir) yıllardır olacağını söyleyip duruyorlardı. Hangi semtlerin ne kadar hasar alacağından tutun da can kaybı sayısına kadar her tahmin paylaşılmıştı. Tee Marmara depreminden bu yana herkesçe bilinen araştırılan ve bilimsel verilerle desteklenen hain fay gerçeği ile bir kez daha yüz yüze geldik. Hadi bakalım şimdi ne yapacağız.
Alt yapısı, yerleşim çarpıklığı, düzensiz mimarisi, geceden sabaha denizden çalınan kumlarla yapılan binaları, nüfusu ile yarışan araç sayısı başta olmak üzere yığınla ihmal, vurdumduymazlık tavan yapmışken İstanbul için kim ne düşünüyor acaba.

Bu deprem gerçekten olacak mı?

Fay hattı nedir ağabey yok öyle bişey diyenlerin ağzına biber sürülecek mi?

Ağlayarak, yalvararak geliyor diyen hocalarla inatlaşmaya devam edilecek mi?

Kandil’de beklenen toplantı yapılacak mı? (Yok karıştırdım Kandilli diyecektim.)

Para yok, siyasi çekişmeler var, vatandaş duyarsız yani diyelim ki kentsel dönüşümde çuvalladık. Söylenen şiddette deprem de oldu. Peki, tahliye edebilecek mi İstanbul? İki damla yağmurda felç olan trafik, ambulans giremeyen sokaklar…

Diğer şehirlerden gelen yardım ekipleri enkazlara nasıl ulaşacak?

Hatay sendromunu atlatamayan halkımız İstanbul kaosu ile baş edebilecek mi?

Otobüs, uçak, tren işletmeleri durumu fırsata çevirmek yerine acil eylem planlarını vatandaşa duyuracak mı?

Depremden kurtulan insanlar nereye doğru koşacaklar?

Su, ekmek gibi temel ihtiyaçların yanı sıra 17 milyon insanın yaşadığı şehirde hijyen nasıl sağlanacak?

Her gece deprem olabilir diye yatağa endişe ile girenlerin ruhsal çöküntülerini memleketteki toplam işçi sayısına bile tur bindiren yaşam koçları sayesinde atlatabilir miyiz?

Şener Üşümezsoy: “Marmara Denizi'nde beklenen deprem meydana geldi ve artık büyük deprem olmayacak.”

Naci Görür: “Bunlar Marmara'da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor. Burada asıl deprem daha büyük ve 7'nin üzerinde olacak.”

Celal Şengör: “6,2'lik bir depremin kendisinden küçük artçıları olması beklenen bir durumdur. Ancak devamında 6,2'den büyük bir deprem ya da depremler olursa bunun İstanbul'da beklenen büyük depremin öncüleri olabileceği ihtimali daha güçlenir. Öncüyse de 10 sene sonra olacak depremin mi öncüsü 10 dakika sonra olacak depremin mi bunu bilemeyiz.

Falcılarımız, her konuda ahkâm kesen yorumcularımız, bilim insanlarımız, hep diğerini suçlayan siyasilerimiz, kaderdir diyen âlimlerimiz sizden bir mesaj bekliyor halkınız. Kaçalım mı, duralım mı?

Aman be… Olacaksa olur. Başka İstanbul mu var. En iyisi bu deprem konusunu çok da şey etmeyin…!!!  

Yazarın gerçek fikri:  Büyük deprem riski yüzde bir bile olsa yüzde doksan dokuz olmaz diyenlerin fikirleri kadüktür.  
 
 İsmail Fidanay