Başlığa aldığım sözcüğü çok severim. Bol bol kullanırım yani! Neden böyle yapıyorum bilmiyorum. Aslında sebebini araştırmadım. “Çok kullanıyorum” diyorum ve geçiyorum.

Ancak bu kelimenin bir çok kişi tarafından kullanıldığını gözlemliyorum. Ve gözlemim haklı olduğumu gösteriyor. Neyse “yani” konusunda söyleyeceklerimi burada noktalayayım başka bir konuya, başka bir olaya geçmek istiyorum.

*****

Anlatacağım olayı cep telefonumla internette sörf yaparken “İHA haber ajansı”nın sayfasında gördüm. Önce üzerinde durmadım. Bir kez daha bakınca olayın algı seviyesinin yüksek olduğunu anladım. Size de aktaracağım.

Olay bir tiyatro oyunu sırasında meydana geliyor ve Sinema tiyatro oyuncusu Numan Ertuğrul Uzunsoy’un başından geçiyor. Yani diyor ve aşağıya aynen alıyorum. Gürseli de var. Okuyunca bana hak vereceksiniz.

 “Sinema ve tiyatro, oyuncusu Numan Ertuğrul Uzunsoy, karakterinin ağır yaralı yattığı bir sahneyi canlandırıyordu. Seyirci, performansından etkilenerek sessizce izledi; ta ki senaryoda olmayan bir şey olana kadar.

Bir sokak köpeği içeri girdi. Sessizce sahneye çıktı, Uzunsoy'a yaklaştı ve başını nazikçe omzuna yasladı, sanki onu rahatlatmak istercesine patileriyle dürttü.

Bir an için oyun kayboldu. Oyuncunun acısı yapmacıktı, ama köpeğin endişesi gerçekti. Seyirci önce nefesini tuttu, sonra alkışladı; kimisi gülüyor, kimisi gözyaşlarını sildi.

Uzunsoy daha sonra, "Bana yardım etmek isteyen bir melek gibiydi," dedi.

Sokaktaki sokak köpeği kısa süre sonra uzaklaştı ve geride hiçbir isim bırakmadı; sadece şefkatin senaryosu olmadığının bir hatırlatıcısıydı.

Bazen en saf nezaket, dört patisiyle ve sallanan kuyruğuyla en beklenmedik yerlerden gelir.”

*****

Bundan bir süre önce ülkemizde bu patili dostlarımızla ilgili bir yasa çıktı. “Köpek Yasası” olarak anılan düzenleme, temel olarak 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile şekillendi. Bu kanunun amacı, hayvanların korunması, refahının sağlanması ve kötü muameleye karşı korunmalarıdır. 7332 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler, tehlikeli köpek ırkları ve hayvan sahiplerinin yükümlülükleri konusunda daha katı kurallar getirdi.

“Yeni Köpek Yasası, Türkiye’de hayvan haklarının korunması ve toplum güvenliğinin sağlanması adına önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir. Özellikle tehlikeli köpek ırklarına yönelik düzenlemeler, hem hayvanların refahını hem de insanların güvenliğini korumayı amaçlamaktadır. Köpek sahiplerinin bu yeni düzenlemeler hakkında bilgi sahibi olmaları ve yasal yükümlülüklerini yerine getirmeleri büyük önem taşımaktadır.

Hukuk çerçevesinde bu düzenlemeler, hayvan sahiplerinin sorumluluklarını artırmakta ve ihlallerin cezai müeyyidelerle karşılanmasını sağlamaktadır. Dolayısıyla, bu yasa sadece hayvanları korumakla kalmayıp, toplumun genel huzur ve güvenliğine de katkıda bulunmaktadır.”

Bugünlük de bu kadar!

Hoşçakalınız! Sağlıcakla kalınız!

Datça Havadis'siz kalmayınız!