Yazımın başlığı size alışılmadık gelebilir. Ancak okumayı sürdürünce niye bu başlığı kullandığımı anlayacaksınız!
Biliyorsunuz “Çığlık” insanların çaresizliğini anlatatır. Bu yüzden yazımın başlığı çığlık. “Çığlık” aynı zamanda evrensel bir davranıştır. Dünyanın her yerinde insanlar “Çığlık” atarlar. Bu yüzden yazımın başlığı çığlık.
İlk haykırışım ülkemizle ilgili. Biliyorsunuz 67 gün önce Erzincan’ın İliç ilçesinde toprak kayması olmuş ve 9 maden işçisi toprak altında kalmıştı. 13 Şubat’ta toprak altında kalan işçilerden evli ve iki çocuk babası olan Adnan Keklik’in cansız bedenine ulaşıldı. Daha önce de Uğur Yıldız’ın naaşı bulunmuştu. 
Yedi işçiyi arama çalışmaları ise sürdürülüyor. 
Erzincan’ın İliç ilçesindeki facia hâlâ çözümlenmemiş sorunlar yumağı. Umarım en kısa zamanda çözülür ve suçlular gerektiği şekilde adalet önünde hesap verirler. 
*****
İkinci haykırışım da ülkemizle ilgili. 6-7 Şubat depreminden söz ediyorum. Malum o yaramız da hâlâ sarılmadı ve hâlâ kanıyor. Verilen sözlerin birçoğu tutulmadı. Toki tarafından yapılan bina sayıları yetersiz ve belirsiz… Teslim edilenler devede kulak. Bu konudaki tartışmalar Yerel Seçim çalışmaları yüzünden duyulmaz oldu. Ölen öldüğüyle kaldı. Yaralar hâlâ kanıyor. 
Üçüncü haykırışım da ülkemizle ilgili. Yerel Seçimlerde el değiştiren belediyelerde yeni başkanlar, kasaların boş olduğunu pankartlarla halka anlatmaya çalışıyorlar. Yani çığlık atıyorlar. Bu sorun da umarım en kısa zamanda çözülür. 
Dördüncü haykırışım da ülkemizle ilgili. Anımsarsınız 22 temmuz 2004’te Sakarya Pamukova’da meydana gelen tren kazasında, 41 yurtaş yaşamını yitirdi ve o yara da hâlâ sarılmadı ve hâlâ kanıyor.
*****
Şimdi dikkatlerinizi uluslar arası bir soruna çekmek istiyorum. Bu gezegenimiz için önemli bir dava. Size 8 yaşında ABD hükümetine kafa tutan bir kız çocuğundan, Levi Draheim’den söz etmek istiyorum. Levi Draheim bir iklim aktivisti ve Avaaz adlı bir internet sitesinin savaşçılarından biri… Oda dünya için “Çığlık” atıyor. 
Küçük savaşçı sitede bir imza portalı açmış ve derdini şöyle anlatıyor:
 “Yalnızca 8 yaşındaki arkadaşlarım ve ben, iklim kaosuna neden olduğu için ABD hükümetine dava açtık. Davamızın temeli sağlam, bu yüzden bizi tamamen durdurmak ve mahkemede hikayelerimizi anlatmamızı engellemek için kirli hukuki taktikler kullanıyorlar. Ama susturulmamızı engelleyebilecek biri var: Başkan Biden. Biden’den mahkemeye çıkmamıza izin vermesini iste! Zamanımız azalıyor, çağrımız yeterince büyüdüğünde seslerimizi hemen Beyaz Saray’a taşıyacağız.
Dünyanın dört bir yanındaki sevgili Avaaz üyeleri,

 
Benim ismim Levi. Çocukluğum Florida kıyısındaki küçük bir adada dalgalarla oynayarak geçti. Cennette yaşıyordum -ta ki seller evimi neredeyse yok edene kadar- Ardı ardına gelen fırtınalar nedeniyle ailem taşınmaya ve beni büyüten okyanustan uzağa kaçmaya mecbur kaldı.
Şimdi şunu söylemekten gurur duyuyorum: arkadaşlarım ve ben, dünyanın en büyük kirleticisi olan Amerika Birleşik Devletleri'ne dava açıyoruz. İnsanlar bunu yüzyılın davası olarak adlandırıyor çünkü bu dava, gezegenimizi yok eden iklim kaosundan bizi kurtarabilir.
Ama ABD Adalet Bakanlığı davamıza engel olmak için elinden geleni yapıyor, ve bir kaç hafta içerisinde duruşmaya çıkıp hikayelerimizi mahkeme önünde anlatma şansımızı tamamen kaybedebiliriz! Kazanabileceğimizi biliyorlar, geleceğimizi tehlikeye attıkları için onlara nihayet hesap sorabileceğimizi de.
Hükümetin bizimle uğraşmayı bırakmasını sağlayabilecek tek kişi Başkan Biden, ama küresel kamuoyundan devreye girmesini sağlayacak kadar baskı hissetmiyor. O yüzden hemen ismini ekle ve Biden’a seslen: Mahkemeye çıkmamıza izin ver!
Bunu sadece Amerika’daki çocuklar için yapmıyorum -tüm dünyadaki çocuklar için mücadele ediyorum-. Eğer kazanırsak ABD’yi gerçek bir değişime zorlayabilir ve fosil yakıtlardan kademeli olarak vazgeçmesini sağlayabiliriz!
Davamız Juliana ABD’ye karşı (Juliana v United States) ismiyle anılıyor ve elimiz çok güçlü. Zaten hükümet bu yüzden bizimle bu kadar uğraşıyor! ABD tarihinde hiçbir dava bu kadar hükümet baskısıyla karşılaşmadı. Ama bir an önce harekete geçmezsek birkaç hafta içinde davamız yerle bir olabilir ve mahkemeye çıkmak için son şansımızı da kaybedebiliriz.
Başkan Biden gençleri önemsediğini ve iklim krizini ele alacağını söylüyor. Yeterince küresel kamuoyu baskısıyla, Adalet Bakanlığı'nın peşimizi bırakmasını sağlayabilir. Bunu yapabilecek tek kişi o. 
Bu yüzden bu acil küresel dilekçeyi başlattık ve birkaç gün içinde Washington D.C.'de bir yürüyüş ve basın toplantısı planlıyoruz.
Biz de tüm dünyadan yükselen sesleri Beyaz Saray’a taşıyacağız.
Avaaz üyeleri Juliana davası başladığında ilk destekçilerimiz arasındaydı. Sizin ve diğerlerinin sayesinde ABD hükümetinin davamızı yerle bir etmeye yönelik 21 farklı girişimine engel olduk. Şimdi bize karşı son kozlarını kullanıyorlar.
Biz de bir kez daha desteğinizi istiyoruz. İklim krizi sebebiyle evlerini, emniyetlerini ve güvencelerini yitiren tüm insanlar adına, sizden bizimle güçbirliği yapmanızı ve mücadele etmenizi istiyorum.
Daha iyi bir geleceğe dair yılmaz bir umutla,”

Levi Draheim ve tüm Avaaz ekibi

Bugünlük de bu kadar!
Hoşçakalın! Sağlıcakla Kalın!
Datça Havadis’siz Kalmayın!