“AKP 2003, 2006, 2013 yıllarında terörist başını serbest bırakma teşebüsünde bulunmuştur. Görülen o ki demokrasi görüntüsü arkasında Türk ve Türkiye düşmanlığı siyaseti devam etmektedir. AKP’nin uygulamaları Türk Milletine Türk devletine büyük zarar vermektedir.

Türkiye’miz örtülü bir işgal altındadır. Türkiye’mizi işgal altından kurtarmak için Mustafa Kemal’in askerleri savaş verecek, bu savaşta Atatürk’ün fikirleri önder olacaktır.”

Yukarıdaki satırlar arkadaşım Celal ÖCAL’ın “TAVUĞUNU BİLE ÖLDÜRÜN” adlı makalesinin girişinden aldım.

*****

Neden mi? Hemen anlatayım. Çünkü bugünlerde, ülkemize bir oyun oynanmak isteniyor ve Türkiye yine yeni bir açılım safsatısıyla, “Umut ve Hakkı” söylemleriyle karşı karşıya bırakılıyor.

Bu arada, Küçük Ortak’ın lideri, Büyük Ortak’ın aksine, ABD-İSRAİL ortaklığına karşı Türkiye, Rusya ve Çin ittifakını işaret ediyor.

Gazze’de süren saldırılara ilişkin yazılı bir açıklama yapan Devlet Bahçeli, Dünyanın sancılı bir dönemden geçtiğini vurgulayıp İsrail’i “yeryüzü lanetlisi” olarak niteliyor. “Kudüs düşerse tarih düşer, İslam zaafa uğrar. Kudüs düşerse Ankara kaybeder, İstanbul kavrulur” diyor.

Devlet Bahçeli, “ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı akla, diplomasiye, siyasetin ruhuna, coğrafi şartlara ve yeni yüzyılın staratejik ortamına en uygun seçenek “TRC” ittifatının inşa ve ihya edilmesidir. TRÇ ittifakının da Türkiye, Rusya ve Çin’den müteşekkil olması arzu ve önerimizdir” diye ekliyor.

*****

Peki ülkemiz neden bu durumda? Ülkemiz neden hem içten, hem dıştan bir çok sorunla boğuşmak zorunda kalıyor? Nedeni çok basit. Çünkü Türkiye büyük bir ülke. Türkiye üç kıta; Asya, Avrupa ve Afrika’nın ortasında. Konumu çok staretejik.

O yüzden tüm dünyanın gözü ülkemizin üzerinde.

O yüzden tüm atılımları içten ve dıştan gelen saldırılara hedef oluyor.

O yüzden birçok askeri ve sivil darbelerle karşı karşıya kalıyor.

O yüzden iç ve dış düşmanları çok.

O yüzden yalnız bırakılıyor.

O yüzden kuruluş ayarlarının dışına çıkarılmak isteniyor.

O yüzden milletimiz; kurucumuz, banimiz ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’e düşman edilmek isteniyor.

O yüzden “Yurtta sulh, cihanda sulh” prensibinin dışına çıkarılmak isteniyor.

Ama ben kişisel olarak ülkemizin tüm bu tuzaklardın kurtulacağına inanıyorum.

Bugünlük de bu kadar!

Hoşçakalınız! Sağlıcakla kalınız!

Datça Havadis'siz kalmayınız!