1xbet supertotobet
Ataşehir escort Ankara escort
sakarya escort belek escort adana escort antalya escort ankara escort aydın escort bursa escort gaziantep escort istanbul escort samsun escort balıkesir escort mersin escort konya escort eskişehir escort izmir escort sınav analizi denizli vip transfer kocaeli escort malatya escortmaltepe escort muğla escort manisa escort sivas escort tekirdağ escort tokat escort uşak escort yalova escort yozgat escort trabzon escort afyon escort aksaray escort amasya escort ardahan escort artvin escort bartın escort bayburt escort bolu escort burdur escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort edirne escort elazığ escort erzurum escort erzincan escort kırşehir escort van escort zonguldak escort giresun escort gümüşhane escort hakkari escort ığdır escort ısparta escort kahramanmaraş escort karabük escort karaman escort kars escort kastamonu escort kırklareli escort kütahya escort nevşehir escort niğde escort ordu escort osmaniye escort rize escort şanlıurfa escort siirt escort sinop escort şırnak escort tunceli escort yozgat escort tokat escort tekirdağ escort kütahya escort balıkesir escort aydın escort edirne escort sivas escort uşak escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort vergi konseyi görüntülü sohbet urla siyaset haberleri ankara magazin istanbul magazin yalova magazin kütahya magazin elazığ magazin adıyaman magazin tokat magazin sivas magazin batman magazin erzurum magazin afyon magazin malatya magazin ordu magazin trabzon magazin mardin magazin eskişehir magazin denizli magazin muğla magazin van magazin aydın magazin tekirdağ escort balıkesir magazin samsun magazin kayseri magazin manisa magazin hatay magazin diyarbakır magazin mersin magazin kocaeli magazin gaziantep magazin konya magazin sakarya magazin antalya magazin bursa magazin izmir magazin istanbul otomobil fiyatları istanbul ekonomi istanbul eğitim istanbul seyahat istanbul gezi rehberi antalya alışveriş merkezleri antalya ticaret
romabet romabet romabet
deneme bonusu veren siteler
Bugun...


Erdem Yücel

facebook-paylas
Yalan dolan üzerine!.. O yalan bu yalan fili yuttu bir yılan!
Tarih: 01-09-2025 17:23:00 Güncelleme: 01-09-2025 17:23:00


Demokrasiye adım atmamızdan bu yana siyasilerden şimdiye kadar duyulmayan başta ulan (!), be (!)  olmak üzere sözlerin yanı sıra yalan (!) sözcüğü de dillere pelesenk oldu. 
İnsanlar neden yalan söyler?
Neden doğruları söylemekten kaçınır?
Bir zamanlar Nazi Almanya’sının Propagandam Bakanı Göbbels yalan ne kadar büyük olursa insanların ona inanması çok daha kolay olur demişti. Nitekim II. Dünya Savaşında Sovyet birlikleri Berlin’e dayandıklarında bile Göbbels’in propagandası altında kalan bazı Almanlar savaşı kazanıyoruz sözüne inanmışlardı.  
Gerçekleri gizliyerek, çarpıtarak, birilerini veya toplumu aldatmak amacıyla uydurulan sözlere yalan, bunu yapmayı huy edinenlere de yalancı denilmiştir.
Bizim sözlüklerimizde yalanla ilgili pek çok deyim veya yakıştırma vardır. Bunların başında “Onun yalanları bitmez”, “Yalanı ortaya çıkınca çok utandı”, “Bu dünya yalan, önemli olan öteki dünya”, “Bu yalan sözlerle kimi kandırmaya çalışıyorsun”, “Onun yalan dolanlarından bıktık”, “Yalan atmak”, “Yalan kıvırmak”,”Yalancı çıkarmak”,” Yalancının mumu”  gibi sözler bunların başında gelmektedir. Onların yanı sıra gerçeğine benzeyen veya benzetilen; daha doğrusu sahte olanların da başına yalan sözcüğü getirilmiştir. Yalancı elmas veya pırlanta, yalancı taş,  yalancı kemer, yalancı dolma, yalancı pehlivan, yalancı şahit gibi benzeri sözcüklere günlük yaşamımızda her zaman karşılaşırız.
Yalancı kime denir?
Doğru olup olmadığını araştırmadan her işittiğini başkasına aktaran, bununla da yetinmeyerek ilaveler yapan kişiler vardır. Böyle olunca da ağızdan ağza dolaşan bazı sözlerin veya haberlerin değişmesi de kaçınılmaz olur. Yalanlar bazen günü kurtarmak için kullanılır; bazılarına pembe yalanlar denilir. Bunların pek fazla bir zararı olmamakla beraber yine de yalan yalandır. En tehlikeli yalan ise toplumu kandırarak kendi çıkarlarına ve amaçlarına yönelten yalanlardır.
Çeşitli dinler yalan söylenmesini yasaklamıştır. Örneğin Hz. Muhammed’in hadislerinde yalanla ilgili sözler vardır;  “Suçların en büyüğü yalan söylemektir”,“Hayır için söylenen yalan, fitne çıkaran doğrudan iyidir”; Hz. Ebubekir ise “Doğruluk, emanet, yalancılık hıyanettir” demiştir.  Şafilerin ise   “ Yalan, güven ve emniyeti, huzur ve itimadı yok eder.” gibi bir sözü vardır.
Eski Çağlardan günümüze uzanan zaman süreci içerisinde birçok düşünür ve yazar yalanın üzerinde durmuş, bununla da yetinmeyerek yalancıları yermiştir. 
Hitopadesha “Bu dünyada insanlar bir kere aldatılınca, gerçekten bile şüphe duyarlar. “; Ezel “ Sakın! Sakın tek bir kelime edeyim deme! Sakın tek bir yalan daha söyleme. Niye biliyor musun?  Çünkü İnanırım! “ ; Cüneyd Bağdadi “Sabır, hiç yüzü ekşitmeden acıyı yudum yudum içine sindirmendir.” Dostoyevski “Ne garip. Sevdiğimiz insanın her yalanında bir doğru, Sevmediğimiz insanın her doğrusunda bir yalan ararız.”; William Shakespeare “Güven ruh gibidir, Terk ettiği bedene asla geri dönmez.”; Sıgmund Freud “Birinin yalan söylemesine kızmam da yalan söylerken yakalanacak kadar salak bir insanın beni kandırmaya çalışmasına kızarım.”;Vıctor Hugo “Yalan zekâ işidir, dürüstlük cesaret, Eğer zekân yetmiyorsa yalan söyleme, Cesaretini kullanıp dürüst olmayı dene.”: Lev Tolstoy “ İnsanları yalan söylediklerinde dinlemeyi severim. Çünkü olmak istedikleri ama olamadıkları insanları anlatırlar. “
Düşünürlerin yalanla ilgili sözleri daha da uzatmak mümkündür. Voltaire “İnanılmayacak şeylere inanıyorum demek”, Diderot’da “Hoşumuza giden yalanları avuç dolusu yutarız da, acı gerçekleri yudum yudum içeriz. “ demişlerdi.
Yalan söylemenin de kuralları vardır; bunların başında yalancı unutkan olmamalıdır. Söylediği unutup, bir süre sonra onun tam tersini söyleyenlerle günlük yaşamımızda sıkça karşılaşırız. Yalan söyleyen yalanına önce kendi inanmalıdır ki; bir süre sonra tam tersini söylemesin. Bu yüzden de yalancının mumu yatsıya kadar yanar diye bir sözümüz vardır.  
Benjamın Dısraeli yalanları kendi aralarında basit, kuyruklu ve istatistik yalanlar gibi bazı guruplara ayırmıştır. Bernard Shaw’a göre yalan söylemenin cezası; yalancı doğru söylemiş olsa bile kimsenin ona inanmamasıdır. Örneğin bir siyasetçi daha önce söylediği bir yalanı sonradan doğrulamış olsalar bile balık hafızalılar dışındakileri inandıramazlar. 
Bazı siyasiler, gazeteciler tarihi gerçekleri bir kalemde silip atarak yalan söyler veya yazarlar. Bilen bilir de; ya bilmeyen ve ona inananlar… 
Ben hiç yalan söylemem, yalan yazmam diyene ne derece inanılır; o da ayrı bir konudur. Kadın olsun, erkek olsun, çocuk olsun çoğu insan yalan söyler… Ancak onların söyledikleri yalanın ölçüsüne göre değişir. Çapkın bir erkek karısına da sevgilisi varsa ona da seni seviyorum der. Bununla yetinmez karımı boşayıp seninle evleneceğim der..Bazı kadınlarda eşlerine mağazaları gezelim ama söz bir şey almayacağım demesi de söylenen pembe yalanlardır. Tanıdığınız veya dostunuz bir yazarla karşılaşırsınız; ona son yazısını veya kitabını beğendiğinizi söylersiniz. Oysa ne kitabını okumuş, ne de yazdıklarını sevmişsinizdir… Bu da karşınızdakini kırmamak için söylediğiniz bir yalandır!..  
Çoğu kez korku yalanı söyletir. Bazen karşınızdaki insanı üzmemek için de yalan söylenir, buna mübah yalan denir. Çok hasta olan ve ölümün yaklaştığını hissettiğiniz bir hastaya da bugün seni iyi gördüm diyerek moralini düzeltmeye çalışırsınız…  
Çoğu kez sanat doğruyu yalan gibi, siyaset de yalanı doğru gibi gösterir. Kısacası defa yalan söylemeye başlayan bir daha ondan kurtulamaz. Televizyon ekranlarında o tipler doğruları söylemiş olsalar bile onlara inanmazsınız.  Çünkü yalan söylüyor diye adı çıkmış bir kere!..
Yalan dolan, fili yuttu bir yılan derken, sanırım yazımızı bir fıkra ile sonlandırmak yerinde olacak:  
Vakti zamanında padişahın birinin canı sıkılınca tellalları sokaklara salmış; 
“Bana en güzel yalanı söyleyene bir küp dolusu altın vereceğim. Ancak yalanı söyleyen beni inandırmalı” demiş.
Memleketin yalancıları hemen saraya koşup yalanlarını sıralamaya başlamışlar. Bunlardan biri bir kuş aslanı kaptığı gibi yuvasına götürmüş demiş,,,
Padişah kızmış; bunun neresi yalan demiş. Ardından da eklemiş; kuş dediğin kartal, aslan da yavru olabilir…
Yalancılardan bir diğeri;komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar demiş.
Padişah bu yalanı da beğenmemiş; Komşu ülkenin kralı pencereden bakarken tacını düşürmüş, tacı da o sırada oradan geçen eşeğin başına düşmüş olabilir demiş…
Bir diğeri padişahım ben gökyüzüne bir ok attım altı ay sonra geri döndü deyince padişah:
Senin ok ağacın üzerine düşmüştür, sonbahar gelip ağaç yapraklarını döktüğünde yere düşmüştür diye yanıt vermiş.
Böylece her yalancının söylediği yalanda bir doğruluk payı bulan padişah her birisine bir bahane bulmuştur. Bir gün yalan dolanlarıyla ünlü bir memleketten bir yalancı çıka gelmiş:
“Padişahım sen benim babamdan bir küp dolusu altını borç olarak almıştın. Şimdi onu almaya geldim. Eğer bu sözüme yalan dersen  ödülümü ver; yalan değil dersen borcunu öde…”
Kıssadan hisse…

 



Bu yazı 1362 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI