Yıllar, aylar, günler ne kadar çabuk geçiyor. Şaşmamak elden gelmiyor… 2022’yi daha yeni kutlamış, yeni yılda nelerle karşılaşacağız diye düşünmüştüm. Takvimin ikinci ayına, kışın da neredeyse son ayına girdik bile…

Geçmişe baktığımızda tarihteki pek çok olayın bu ayda yaşandığını görüyorum. 1703’de Fransa İngiltere ile Hollanda’ya savaş ilan etmişti, 1861 de Amerika iç savaşında Teksas birlikten ayrılmış, 1918’de Rusya miladi takvime geçmiş, 1924’de İngiltere Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğini tanımış, 1985’de Ayasofya müze olmuş, 26 Ocak- 2 Şubat 1943 de II. Dünya Savaşının dönüm noktası olan Stalingrad Savaşını  Ruslar kazanmış,  Kubilay’ı şehit eden yobazlardan 28’i idam edilmiş, Arjantin Devlet Başkanı Carlos Menem vefat etmiş, Abdi İpekçi ve Orgeneral Eşref Bitlis suikasta uğramış, Türkiye’de 28 Şubat olaylarını yaşanmıştı… Bu listeyi daha da uzatmakta mümkündür.

Astrologlara göre Kova Burcu dahiler burcu olarak tanımlanmıştı. Bu ayda doğanların önemli işler yaptıkları, sevecen ve insancıl olduklarından söz edilmiştir.

Kısacası Şubat ayı diğerlerine göre biraz kısa olmasına rağmen önemli bir aydır. Benim yaşantımda da önemli bir yeri olmuş, 1 Şubat’ta babamın cumhuriyetin kuruluş yıllarında görevli olduğu Ankara’da eski Mısır Sefaretinde dünyaya gelmişim. O günlerdeki görüşe göre İstanbullu bir aileden olduğumdan İstanbul’a getirilerek nüfusum oradan çıkarılmıştı. Şimdi düşünüyorum da; Cumhuriyet Ankara’sının nüfusuna kayıtlı olsaydım çok daha mutlu olur, övünürdüm.  Defalarca babamdan ve annemden Atatürk Ankara’sını ve cumhuriyetin o günlerini dinlemiştim. Atatürk’ün doğduğum binanın önünden geçişini anlatırlardı. Otomobilinin önünde yalnızca iki motosikletli polis varmış… Bizimkiler sokaktayken karşılaştıklarında Atatürk otomobilini yavaşlatır ve selamlaşırlarmış… Cumhuriyet balolarında da o büyük dâhiyi yakından görürlermiş… Güzel günlermiş; keşke bebek olmasaydım da o günleri bilinçli yaşasaydım.

Günümüz Şubat ayına bakıyorum; şimdi nelerle uğraşıyoruz. Hangi birini saymalı; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı E.İmamoğlu’nun İngiliz Büyükelçisi ile yemek yemesini, eline mikrofon tutuşturulan 8-9 yaşındaki çocuğu, birkaç günlük kar yağışının felç ettiği şehirleri, her gün gelen zamları, siyasetçilerin birbirine söylediği yakışıksız sözleri…

Doğum günümü telefonla, mail ile kutlayan aile bireylerine, dostlarıma, okuyucularıma, kültür, basın ve üniversite camiasına ve hepsinden öte şimdi başarılı görevlerde bulunan sevgili öğrencilerime teşekkür ederim. İyi varsınız, beni onurlandırdınız.