1xbet supertotobet
Ataşehir escort Ankara escort
sakarya escort belek escort adana escort antalya escort ankara escort aydın escort bursa escort gaziantep escort istanbul escort samsun escort balıkesir escort mersin escort konya escort eskişehir escort izmir escort sınav analizi denizli vip transfer kocaeli escort malatya escortmaltepe escort muğla escort manisa escort sivas escort tekirdağ escort tokat escort uşak escort yalova escort yozgat escort trabzon escort afyon escort aksaray escort amasya escort ardahan escort artvin escort bartın escort bayburt escort bolu escort burdur escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort edirne escort elazığ escort erzurum escort erzincan escort kırşehir escort van escort zonguldak escort giresun escort gümüşhane escort hakkari escort ığdır escort ısparta escort kahramanmaraş escort karabük escort karaman escort kars escort kastamonu escort kırklareli escort kütahya escort nevşehir escort niğde escort ordu escort osmaniye escort rize escort şanlıurfa escort siirt escort sinop escort şırnak escort tunceli escort yozgat escort tokat escort tekirdağ escort kütahya escort balıkesir escort aydın escort edirne escort sivas escort uşak escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort vergi konseyi görüntülü sohbet urla siyaset haberleri ankara magazin istanbul magazin yalova magazin kütahya magazin elazığ magazin adıyaman magazin tokat magazin sivas magazin batman magazin erzurum magazin afyon magazin malatya magazin ordu magazin trabzon magazin mardin magazin eskişehir magazin denizli magazin muğla magazin van magazin aydın magazin tekirdağ escort balıkesir magazin samsun magazin kayseri magazin manisa magazin hatay magazin diyarbakır magazin mersin magazin kocaeli magazin gaziantep magazin konya magazin sakarya magazin antalya magazin bursa magazin izmir magazin istanbul otomobil fiyatları istanbul ekonomi istanbul eğitim istanbul seyahat istanbul gezi rehberi antalya alışveriş merkezleri antalya ticaret
romabet romabet romabet
deneme bonusu veren siteler
Bugun...


Erdem Yücel

facebook-paylas
Geçmişte ve günümüzde üniversitelerimiz (1)
Tarih: 08-08-2025 23:21:00 Güncelleme: 08-08-2025 23:21:00


Toplumların gelişmesi; ülkelerdeki üniversitelerin bilgi düzeylerine ve öğretim üyelerinin birikimlerine bağlıdır. Yüksek düzeyde öğretim veren, bilgi üreten, bilimsel araştırmaları yayınlayan üniversitelerin ağırlığı ülkelerin öne çıkmasında en büyük etkendir. Üniversitelin görevi akılcı bilimsel bilgi üretmektedir. Bilimsel bilgi akademisyenleri geliştireceği kadar toplumun kültürünü etkileyecek, kamuya da yararlı olacaktır. Bütün bunların yanı sıra toplumlarda zaman zaman ortaya çıkan tıkanmalarda da onların önünü bilgiyle açmak gibi önemli bir görevi vardır. Bunu yapabilmek için her şeyden önce üniversiteler özgür olmalıdır. Ancak 1980 darbesinden sonra ortaya çıkan Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK)  ile bağımsız üniversiteler merkezi bir sisteme bağlanmış; böyle olunca da bazı sakıncaları beraberinde getirmiştir. YÖK’ün ne getirdiği ve ne götürdüğü çoğu kez tartışma konusu olmuş, ancak bir türlü çözüm üretilememiştir.  Üniversitelerimiz ithal bilgiler yerine akılcı bilgi üreten kurumlar olması çok daha yararlı olmalıdır. Üniversitelerde bilimsel araştırma, inceleme, yayın ve eğitim eksikliği yerine getirilmelidir. Bunu yapabilmesi için de çeşitli baskılardan uzak olmak zorundadır. 
Ne acıdır ki; Anadolu’nun neredeyse bütün il ve ilçelerine yayılan üniversitelerimiz,  geçmişteki bilgiden, öğretim üyelerinden ve eğitim sisteminden çok uzak kalmıştır. Bunun en baştaki nedenlerinden birisi de üniversitelerde yeterli sayıda donanımlı öğretim üyesi eksikliğidir.
 Dünyadaki üniversitelerin başarı listelerinde içlerinde Türk üniversitelerini görmemek aydın kesimleri üzüyor; başka bir deyişle insanın içini acıtıyor. Ortadoğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi gibi bir zamanlar bilimsel ağırlığı olan üniversitelerimizin isimleri artık bu listelerde yer almıyor. Bizde hakkı olan değerleri bulamayan bazı akademisyenlerin, uzmanların ABD ve Batı ülkelerindeki başarılarını, bilimsel yayınlarını gördükçe elde olmadan neden bizde değil de dışarı da diye düşünüyoruz. Sonrada bununu sorumlusu kimler diye bir düşünceye kapılıyoruz.
 II. Dünya Savaşı sonrasında yıkılan Almanya nasıl gelişecek diye imalı bir söz söyleyen ABD generaline bir Alman generali şu yanıtı vermişti:
“ Şehirlerimiz yıkıldı ama üniversitelerimiz ayakta.”
Üzerinde durulacak, ders alınacak bir söz…
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Atatürk’ün önderliğinde Tevhid-i Tedrisat Kanunu (1924)  eğitime;  ardından üniversitelerin kurulmasına, ders verecek öğretim üyelerine önem verilmiştir. Osmanlının son dönemlerinde Darülfünun-u Şahane,  Mühendis Mekteb-i Âlisi, Hendese-i Mülkiye, Mekteb-i Tıbbiye ve Mekteb-i Harbiye gibi yüksek okullar bulunuyordu. Cumhuriyet döneminde bu okulların geliştirilmesi ve onlara yenilerinin eklenmesine öncelik verilmiştir.  
Almanya’da 1933 yılında Nazilerin iktidarı gele geçirmesinden sonra ülke de Yahudilere karşı eylemler başlamış ve ırkçılık öne çıkmıştı. Böyle olunca Almanya ve Avusturya’daki bazı bilimsel kişiler ülkelerini terk etmek zorunda kalmış, Türkiye onlara kucak açmıştı. Onların büyük bir kısmı Türkiye’ye gelmiş, üniversitelerimizin ve yeniden yapılanmada,  kurulmasında büyük katkıları olmuştur. Bunların başında Clemens Holzmeister, Ernst Arnolt Egli, Bruno Taut, Guilio Mongeri, Thedor Jost, Rudolf Nissen, Wilhelm Liepman, Erich Frank, Alfred  Marchionini, Joseph Igersheimer, Julias Hırsch, Andreas Schwars Alfred Helibronn  öncelikle akla gelen isimlerdir. Yine o dönemde Avrupa’daki üniversitelere Türk öğrenciler öğretim görmek üzere gönderilmiştir. Bu arada 1933 yılında Üniversite reformu yapılarak Darülfünun-u Şahane feshedilerek yerine İstanbul Üniversitesi kurulmuştur. Bunu Ankara Üniversitesinin çeşitli fakülteleri izlemiş ve yabancı bilimsel kişiler buralarda görevlendirilmiştir. Bu arada çeşitli aşılar üreten, yurt dışına da göndereni Refik Saydam Hıfsısıhha Enstitüsü kurulmuştur. Bunu izleyen yıllarda üniversiteler öğretim üyeleri, laboratuarları, kütüphaneleri ve bilimsel yayınlarıyla büyük atılım yapmıştır. Aynı gelişim üniversite öncesi eğitimde de görülmüştür. Nitekim bizim kuşaklar;  geçmişteki liselerin bugünün üniversitelerden çok daha bilgi vermişti diyorlar. Bunu söyleyenlerin haklılık payları vardır.  Bugün okutulmayan astronomi, cebir, geometri, felsefe, mantık, sosyoloji, Türk Edebiyat, Batı Edebiyatı, kompozisyon dersleri görüyor, trigonometri hesapları yapıyorduk. Bu derslerin tuğla gibi kitapları vardı. Bizden öncekilere jeoloji dersleri de okutuluyormuş…
Günümüzde kaç üniversite ve yüksek okul olduğunu bilmiyorum. Televizyonlara bakıyorum; ahkâm kesen profesörden geçilmiyor. Çoğunluğu da ilahiyatçı! Kendi kendime düşünüyorum: bu akademik unvanlıların acaba kaçının bilimsel ağırlıklı kitapları veya makaleleri var diye… O unvanları almak için hazırladıkları tezleri nasıl?
O tezleri kimler kabul etti?
Bilen var mı?  
Devamı var...

 



Bu yazı 2093 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI