Bizim kuşaklar ilkokul yıllarında aldıkları; “Abdülvahit Yeni Hayat” karamelasını bilirler. O yıllarda hepimiz o karamelanın bağımlısıydık. Karamelanın lezzetinden aldığımızı sanmayın. Usta bir ressamın elinden çıkmış çeşitli mesleklerin resimlerinin üzerini kapladığı bir şekerdi. Ancak 100 meslek resminden oluşan bu seriyi tamamlayana sanırım bir hediye verilirdi; ama çoğumuz hep 99 da kalmış, bir türlü 100’ü tamamlayamamıştık. Şimdi düşünüyorum da o seri günümüzde yok olan mesleklerin tanıtımıydı. Aklımız erip biriktirdiğimiz meslekler koleksiyonunu günümüze taşımış olsaydık; kim bilir; şimdi onlar ne kadar değer kazanırdı.
Geçmişi hatırlamaya çalışıyorum; yeni kuşakların belki ismini bile bilmediği o zamanlar ne çeşitli meslekler vardı. Bileyci, ciğerci, kalaycı, oduncu, kömürcü, bıçakçı, yoğurtçu, berber, bakkal, kasap, vatman, şarkı sözü satan, gazete müvezzii, faytoncu, terzi, mahalle bekçisi, mücellit (ciltçi), mürettip, fötr şapkacı, kadın şapkacısı, arzuhalci, kayıkçı, balıkçı muhallebici, frikocu, gömlekçi…
Günümüz de onların bazıları var ama isim değiştirmiş, bazıları da son direnme güçlerini kullanmaya çalışıyorlar… Şimdilerde onlardan arta kalanlara topluca kobiler deniyor. Büyük sermayenin marketleri o mesleklerin çoğununu silip süpürdü.
Bakkalların yerini marketler aldı. Eskiden mahalle bakkalları vardı. Mahallenin muhtarı gibiydiler, herkesi tanırlardı. Evlenecek olanlar bile onlardan bilgi alırlardı. Kalın sarı renk veresiye defterleri vardı. O yıllarda kimse kredi kartını bilmediklerinden alış verişlerini bakkal ve kasaptan veresiye yapılır, aybaşlarında da borçlar ödenirdi. Her şey karşılıklı itimada dayalıydı.
Bugün marketlerde yoğurt satılır ama o günlerin yoğurtçuları bir başkaydı. Sırığın iki ucuna astığı yoğurt tepsileriyle, bazen “Silivri yoğurdu kaymak” diye bağırırlar, bazen de küçük çanlarını çalarak sokakları dolaşırlardı. Onların sesini duyanlarda ellerinde tabaklarıyla istedikleri yoğurdu alırlardı. Yine eskiden çiğerci dükkânları vardı. Şimdilerde onları bulabilmekte imkânsızlıklaştı.
Yıllar öncesi İstanbul’da kitaplarımı ciltleyecek ciltçi bulamadığım da gerçektir.
İstanbul’da Yenikapı’da yolun iki yanında oduncu ve kömürcüler vardı. Kış yaklaştığında insanlar oradan odununu kömürünü alır, çoğunlukla küfecisiyle birlikte at arabasında eninin yolunu tutardı.
Erkek ve kadın terzileri de tarihe karıştı. Giyim konfeksiyona dönüşünce kumaşçı dükkânları da ortadan kalktı.Şimdilerde de terziler var ama onlar bir pantolon veya gömlek bile dikemiyor, yalnızca tamirle geçinip terziyiz diyorlar!..
Abdülvahit Yeni Hayat karamelasındaki mesleklerin çoğu tarihe karıştı. Artık yoklar… Onların yerini AVM’ler, marketler aldı. Merak ediyorum dilediğiniz bir meslek erbabını bulabiliyor musunuz?
Anlaşılan çağ atlamak böyle bir şeymiş…
gaziantep escort,alanya escort,gaziantep escort
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort
beylikdüzü escort ,istanbul escort ,beylikdüzü escort ,ataköy escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,bakırköy escort ,esenyurt escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,beylikdüzü escort
flyjota.com Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu