Siyasetçiler işi iyice ayağa düşürdü…                 
     Siyasetten maddi-manevi beslenenler hariç,normal vatandaşlar mutsuz,yaşamından şikayetçi ve kötü yönetilmekten bıkmış usanmış durumda. Ayrıca derdini anlatma, hakkını arama ve çözüme ulaşmada da  umutsuz. Anayasal hakkını bile kullanamıyor, eleştiremiyor, protesto edemiyor, gösteriye kolay katılamıyor insanımız. Polis engeli, jandarma barikatı, ters kelepçe, biber gazı, iftira, gözaltına alınma korkusu, ürkütüyor hakkını aramak isteyenleri…
     Vatandaşın belediye hizmetleri de doğru dürüst görülemiyor artık.Muhalefetin elinde olan sahil belediyelerine yardım gitmiyor yıllardır.Bu yüzden oralarda yaşayan  ve turizmden para kazanan bölgelerimiz perişan.Sadece oralar mı?Muhalefet belediyelerinin tümünün de başı belada. Altyapılar yapılamıyor,su ve kanalizasyon işleri Allah’lık,enerji yetmiyor,imar planları deliniyor.Seçimle gelen başkanlar alaşağı ediliyor,yerlerine kayyumlar atanıyor.İktidar elindeki yetkiyi çok kötü ve çok partizanca kullanıyor maalesef.Kimin parasını kimden esirgiyor acaba?Milletin vergilerinden oluşan bütçeyi yandaş belediyelere cömertçe harcarken,muhalefet belediyelerinin sınırları içinde yaşayan milyonlarca insanı cezalandırmıyor mu?
     Para gelmeyince,doğru dürüst hizmet de gelmiyor buralara.Bunun en çarpıcı örneği Bodrum’da yaşanıyor.Arıtma ve kanalizasyon yok çoğu yerde.Yollar ve trafik felaket.Tüm Türkiye’nin yollarını duble yapmakla övünen iktidar,Bodrum-Yalıkavak ile Torba-Yalıkavak  yolunu 15 yıldır yapamıyor.Enerji de su da yetmiyor artık.Elektriğimizi özelleştirmeden alan firmalar,gerekli yatırımları yapmadıkları için trafolar patlıyor,elektrikler sık sık kesiliyor şehirde.Benzer şikayetler Çeşme’yi de,Ayvalık,Marmaris,Fethiye’yi de,İzmir-Muğla-Antalya’yı da derinden etkiliyor.Devletin ve milletin parasını aklına estiği şekilde ve partizanca kullanan bu iktidara kimse dur diyemiyor,dur demesi gereken makamlar da seslerini çıkaramıyor.Bütün bunların cezasını da,iktidara oy vermeyen milyonlarca insan çekiyor.Böyle şey olur mu,böyle devlet yönetilir mi?
     Hoş bazı belediyelerimiz de,parasızlıktan çok becereksizlikler yüzünden yönetilemiyor. Parasız da yapılabilecek,pratik yaklaşımlarla çözülebilecek,basit ve akıllı projelerle halkın yaşamını rahatlatacak çok işler yapılabilir. Aslında sistemin verdiği rahatsızlıklar sıkıntı yaratıyor. Bu sistemde halk istediğini seçemiyor ki.Gerçekten beldesine iyi hizmet edecek,iyi eğitimli,donanımlı ve tecrübe sahibi adayların seçilme şansı çok az Türkiye’de. Partilerin merkez baskıları,şehirlerin kerametleri kendilerinden menkul patronları,para babalarının çıkar satrançları adayları belirliyor.Dikkat edin belediyelerdeki hırsızlıkların,yolsuzlukların ve genel şikayetlerin  temelinde de bu yatıyor işte…
     Milletin şikayetlerine sahip çıkması,kötü yönetimin düzeltilmesi ve yasaların eksiksiz uygulanması için çalışması gereken muhalefetimiz ise kendi derdine düşmüş,iç kavgalarını yatıştırmakla meşgul.Gerçi çok büyük mitingler yapıyor,çok büyük kalabalıklar topluyor ama sonuç yok.O kalabalıkların çoğu CHP’li olmasa da, başka çözüm adresi bulamadığı için CHP şemsiyesi altında toplanıyor.Özgür Özel çok başarılı işler yapıyor,genel başkanlıktan liderliğe doğru yürüyor ama,siyaset takım işi olduğundan başarılı sonuca kolay yaklaşamıyor.Her cephede döğüşüyor,oradan oraya koşuyor,her yere yetişiyor ama,partiiçi muhalefetin çelmesinden kolay kurtulamıyor.Burada da Kılıçdaroğlu ve ekibini ayıplamak lazım.
     Herneyse,siyasetçilerin yanlışlarından ve ayakoyunlarından halkın çok şikayetçi olduğunu, giderek büyüyen sorunlarını çözecek bir yönetimi, kendilerine sahip çıkacak bir lideri aradıklarını, böyle bir liderin çıkması halinde hepsinin onun peşine düşeceğini belirtmekte yarar görüyorum. Böyle bir lider çıkar mı?Neden çıkmasın ki?Liderler markette bulunmuyor,marketten alınmıyor.Liderleri şartlar doğurur. Rahmetli Ecevit İsmet Paşa’ya rağmen nasıl çıktı? Rahmetli Özal Kenan Paşa’ya rağmen nasıl çıktı? Artık şartlar müsait, merak etmeyin yeni bir lider, hem de bugünkü ihtiyarlardan çok daha genç bir lider mutlaka çıkar.

                                         CAN PULAK