Hani hep 6’lı masa deniyor. Biz de ses etmiyoruz. Hiç değilse bu faşizmi  yok ederler belki diye…

            Ama bazı tarihsel olayları da yazmadan geçemiyor insan.

            Hep , oralı olmak için can attığımız AB var ya, bir zamanlar oranın en büyük sosyal demokrat lideri vardı. Britanya İmparatorluğunun başkanı Tony Blair.

            İşçi Partisinin lideriydi. İnsanlar kendisine peygamber gözüyle bakıyordu….

            İngiltere’de bu zamana kadar görülmemiş SOL söylemlerle iktidara gelmişti…           

            Peki ne yapmıştı?

            İngilizlerin kendi medyasının deyimiyle, ABD başkanı Buş’un “FİNO KÖPEĞİ” olarak tarihe geçti. Amerikalılarla birlikte davranmış, Irak’ı işgal etmişlerdi. Bugün Orta doğu’daki yıkımın baş sorumlularından biri olan katildir…

            İngiliz halkı , ona bir dönem daha olanak veriyor. 2010 yılında tarihe gömüyor.

            İngiliz İşçi Partisi o günden bu yana, bu kamburu üzerinden atamadı. Corbyn geldi. Ama onlara göre çok soldaydı. Hallettiler!

            İngiliz İşçi partisine halk desteği gün geçtikçe azalıyor…

            Bunu anlatmadan, Blair’i örnek alan birini kısaca anlatayım. Akıbetleri çok benzedi!

            Yani sayın deniz Baykal da bu Fino Köpeğini örnek alarak, 1998 deki CHP Kurultayında bu zibidinin kurultayında, kurultaya girdiği şarkıyla Ankara Kültür Sarayı’ndaki Kurultaya girmişti. Yeri gelmişken şarkıdan da kısaca söz edelim; Şarkı Ricky Martin’in “La Copa de la Vida( Hayat-yaşam kupası) şarkısıydı. Bu naçız kulunuz o kurultaydaydı…

            Blair ve izleklerinin hataları yüzünden, İngiltere en absürd adamlar tarafından yönetiliyor…İngilizler bunları aşar da, bizimkiler ne yapar?

             İngiltere demişken, Burada bir iki noktayı açıklamak istiyorum;

            ETA-URA VE ÖTEKİLER…

            Benim gibi bulmaca merakı olanlar bilir. Türkiye’de hemen hemen tüm günlük bulmacalarda şöyle sorulur:-İspanya’da Bask bölgesinin bağımsızlığı için savaşan örgüt(ETA), sonra, İrlanda Cumhuriyet Ordusu(İRA)

            Acaba başka ülke bulmacalarında; “Kürtlerin bağımsızlığı için savaşan örgüt” diye bir soru soruluyor mu? Ya da

            Kürtlerin TBMM de siyasi örgütü deniyor mu?

            Hep merak etmişimdir, terörist örgütlere karşı çok hassas Türkiye’de bu sorular ne kadar kolay soruluyor değil mi? Niye dersiniz?

            Bizim halkımız İngilizleri sevmez, bizim halkımız Amerika’yı bile kötülemeden”-Altında bir İngiliz parmağı vardır “ der…

            Diktatörlüğü de sevmez. Bakmayın siz son yıllara. Hala manipülasyon altında ve aciz muhalefet var…

            Buraya nereden geldik?

            Bugün İrlanda’da genel seçim yapılıyor. İşte o bahsettiğim İRA’nın siyasi partisi SİNN FEİN(Biz Kendimiz) bu akşam iktidara gelebilir.

            Peki SİNN FEİN demiş halka da ikna etmiş dersiniz?

            -Yaşam maliyeti(enflasyonunun )nin halkın lehine düzeltilmesi

            -Konut sorununun acilen çözümlenmesi

            -Sağlık Sistemindeki çarpıklıkların düzeltilmesi.

            Vallahi Türkiye değil…Bugün iktidarı(katakulli olmasa) alacak olan İrlanda Biz kendimiz Hareketi diyor.

            Size söz ETA ve İRA için de uzun bir yazım var…

            Haydi devam edelim:

            Almanya’da geçtiğimiz Eylül ayında yapılan seçimlerde Yeşiller partisi oy oranını 4 yıl önceki seçimlere göre  yaklaşık 6  puan artırarak(%14,, 8 ile ) üçüncü parti olmuş ve 118 sandalye kazanmıştı.

            Bu gücüyle Sosyal Demokratlarla koalisyon kurmuşlar, partinin lideri Annalena Baerbock dışişleri bakanı olmuştu.

            Peki seçmenler neden oylarını bu partiye vermişti?

            Avrupa’da tüm siyasi partiler(biz de olduğu gibi) halka yıllardır yalan söylüyordu. Yeşiller de şöyle diyordu:

            -“Savaş karşıtıyız, barıştan yanayız, insanı önceliyoruz, toplumsal ve çevresel konulara karşı duyarlı olacağız….”demişlerdi…

            Peki bu sözleri veren Yeşiller şimdi ne yapıyor dersiniz?

            Yani dışişleri bakanı Baerbock ne yapıyor?

            *Ukrayna savaşında Neonazilere sahip çıkarak Kiev’e gönderilmesi için baskı yapıyor…

            Peki kime yapıyor bu baskıyı?

            *Kendisi gibi kadın olan Savunma Bakanı Christine Lambrecht ve onun gibi Başbakan olan Olaf Scholz’a…

            Dilim varmıyor ama, bu zat Hitler’e özenmişe benziyor.

            Yeşiller ve Sosyal Demokratların Nazi artığı Zelenski yandaşlarına desteği tam olarak bir ibretlik vesikası diyebiliriz.

            Çok şey söylenebilir. Bu Alman Yeşiller Sovyetler olmasaydı, 26 milyon Rus ölmeseydi, Hitler faşizmi yenilmeseydi yani; bir teki bile sağ kalmayacaktı…

            Demek ki hala ders almamışlar.

            Bu kadar yazıyı niye mi yazdım?

            İnşallah bizimkiler ders alsın diye…

            Siz bizimkiler dediğimi anladınız. Ama kuşkum var, hiç ders almadılar…Hep sağa teslim oldular, teslim ettiler ülkeyi…

            Gerekirse vuruşa vuruşa çekilirsiniz, ama omurgalı kalırsınız. Sürüngenler çok yaşamaz…