Bu topa hiç girmek istemiyordum. Anlı şanlı basınımızda, TV lerde o kadar saçma sapan şeyler söyleniyor ki, yazamadan edemedim.

Peşinen şunu ifade etmek istiyorum; hiçbir asker bildirisinden, muhtırasından hoşlanmadım. Hep biz solculara, devrimcilere, demokratlara zararı olmuştur. Tüm muhtıra ve bildiri verenler, Atatürk’ün ardına saklanmışlardır. Sonra da Atatürk aleyhine ne kadar şey varsa yapmışlardır.

27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 28 Şubat,12 Eylül’ü zaten biliyorsunuz. Hepsi ama hepsi Türk-İslam sentezi dedikleri İslamo-faşizme yaramıştır…

Gelelim son bildiriye;

1-Bu amirallerin tamamına yakını sağcıdır. Atatürkçü olmaları bunu değiştirmez. Hatta Meral Hanım (Akşener) bunların çoğunu yakından tanır… Sarı Öküz ellerinden alındığında müdahale etselerdi, ne Fetö ne bugünkü durum olurdu. Maalesef zamanında uyumuşlardır…Not edeyim, darbe yapsalardı anlamında söylemiyorum. Höt deselerdi yeterdi! İlker Başbuğ kitap yazıyor. Bir satırını okumam, yormam kendimi…

2-Peşinen bir şeyin altını çizelim. Hep şunu diyor, bildiğimiz, tanıdığımız gazeteciler, televizyoncular ”Efendim neden gece yarısı bildirdiler…” Doğrusudur. Düşünün pazartesi sabah veya öğleden sonra (ya da hafta içinde-yani borsanın açık olduğu saatlerde) Saray ve şürekası doları, faizi zapt edemiyor. Ha bire piyasaya dolar pompalıyor. Yetmiyor. Çok yukarılara fırlayacak dolar için bahane arıyor…Borsa çakılmış, dolar almış başını gitmiş…Saraydan açıklama: Dış mihraklar ve yerli ortakları ekonomiyi ve Türkiye’nin bekasına dinamit koymuştur…” O nedenle bildirinin açıklanmasında gece olması doğrudur…Yanlış, bildirinin dağınık olması.

3-Bu 104 amiralin çoğunun belki de içerikten haberleri bile yoktu. Bunu bir iki güne öğreniriz. Sınır ötesi kimlerin haberi vardır? Türkiye derin devletinin haberi var mıdır?

4-Bırakın emekli amiralleri, şu anda, halen görevdeki amirallerin, denizci, karacı generallerin hepsi birlik olsa yine darbe yapamaz. Çünkü, darbenin koşulları ordu dışında hazırlanır, son noktayı, bu koşulları hazırlayanların ekmeğine yağ sürmek için ordu yapar. Geriye dönüp tarihe bakın gerçeği göreceksiniz…Tüm darbe koşullarını sivil siyasetçiler hazırlamıştır!

5-Eğer rahatsız olmuşlarsa, öyle bir bildiri yayınlardım ki, hem tüm kamuoyunu yanıma çekerdim, hem de bu polemiklerin önüne geçerdim. Nasıl mı? “ Montrö , Lozan’ın devamıdır. Dahası Cumhuriyet’in sağlam temellerine oturmasını sağlamıştır. O nedenle tartışılması bile yersizdir. İkincisi, Türk Ordusunun içinde , Atatürk ilke ve devrimlerine karşı odakların yaptıklarını 15 Temmuz’da gördük. Şimdilerde böyle girişimleri üzülerek görüyoruz. Bu da bizi derinden rahatsız ediyor. Bunu tüm Türk halkına bildirmeyi görev biliyoruz…” Böyle bir bildiri daha uygun olmaz mıydı?

6-Meral Akşener, çok çabuk davranıp, ağzından çıkmaması gereken sözleri söylemiştir. Ama Türkiye’deki tüm sağcı siyasetçilerin genel refleksidir…İyi yapmamıştır…

7-Görüldü ki, Millet İttifakı, muhalefet birlikteliği palavraymış…Şunu yapamadılar…(CHP’yi ayrı tutuyorum) Hiçbir şey olmamış gibi yapamadılar. Zaten hiçbir şey olmadı. Olamazdı da…Geçin bunları…Milletin karnı gurulduyor…Korona öldürüyor..Koronadan kaçanları açlık öldürüyor…deseler yeterdi.

8-CHP ve Onun soluna sesleniyorum; kendinize güvenin!

9-Bu bildiri kime yaramıştır? Ben ona bakarım. Gerisi laf-ı güzaf…

10-Şu anda tüm ordunun tankları, topları ateşlense, sokağa çıksa hiç fark etmez. Yoksul halkın aç karnından gelen sesleri (gurultu) bastıramaz….