Ben TVlerde zaman buldukça magazin programlarına da bakıyorum. Yarışma denenleri de bu kategoriye koyuyorum. Survivor gibi, Yemekteyiz gibi…Ben bilirim gibi…

Ama, bu kadar çapsız, bu kadar kültürsüz insanları nereden buluyor, nasıl buluyorlar anlamış değilim.

Gelin sırasıyla bakalım:

SURVİVOR:

İki grup yarışıyor. Ünlüler(neyin ünlüsü iseler….) Gönüllüler(neyin gönüllüsüyseler…)

İçlerinde bir tek klasik okumuş olan olduğunu sanmıyorum.

Tolstoy’u, Dostoyevski’yi sorsan tanımazlar. Falan takımın futbolcusu derler. Zaten okumamışlardır. Sabahattin Ali desem, Kürk Mantolu Madonna desem, şarkıcı Madonna anlarlar. Ezbere doğru dürüst bir şiir bilmezler. Sonuna kadar bir romanı okuyup bitirmişlikleri yoktur. Zamanında Cin Ali okumuşlardır. Belki Kemalettin Tuğcu’da okumuşlukları vardır. Bu kadar sığlar yani…

Niye bu kadar emin konuşuyorum…Bakın küçük bir örnek vereyim; bunlar arasında, basit bir bilgi yarışması yapılıyor(Bil bakalım gibi) Absürd sorular soruluyor, tahmin isteniyor. Örneğin; kartallar hiç durmadan kaç kilometre uçar gibi…Bunların bilinmesi tabii ki zor. En yakın tahmin eden kazanıyor.Bunlara bir diyeceğim yok. Ama bazı sorular var, azıcık mantık yetiyor. Tam bilinemeyebilir…

Bakın neden söz ettiğimi anlatayım. Sunucu soruyor:

-Bir tavuk bir yılda en fazla kaç yumurta yumurtlar ? diyor.

Dedim ya tam olarak bilinemez. Ama küçük bir mantık yürütmek gerekmiyor mu?

Şunu demek istiyorum; yani tavuklar her gün yumurtlamayacaklarına göre, 365 den küçük bir sayı olmalı değil mi? Bakın ne yanıt veriyorlar. Birisi 450, öteki 650 diyor…

Yanıt 280 miş…

Bu kadar yeter.

Sonra o kadar kötü örnekler görüyoruz ki. Bize kendi istedikleri kadarını gösteriyorlar. Daha neler olduğunu bilmiyoruz. Bizim gibi arabesk ülkelerde tam uyutma oyunu…

Ben böyle yarışmalardan hep şüphelenirim. Hak eden değil, istenen şampiyon yapılır. Tıpkı geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi.

Sonra bunların yorumlarını yapan sunucular var. Hepsi O , Medyanın bir yarışmasında görev almışlar…

Türkçe bilmiyorlar..

İletişim fakültelerinin birinden mezun olmamışlar…

Radyo-sinema okullarından da mezun değiller. Hiç şaşırmadan kurallı üç cümle kuramazlar…

Binlerce mezun gencimizin ekmeğini çalıyorlar…O yayıncı da bunların etinden, sütünden, yumurtasından yararlanıyor…

….FALANLA YEMEKTEYİZ…

4-5 kişi seçiyorlar, kadınlı erkekli, 15 bin lira ödülü var. Bir hafta boyunca, her gün birisi yemekler yapıyor. Puan veriyorlar. O ne çirkinlikler…O ne bayağılıklar…Yediğini inkar etmeler.Kimi tatlıyı beğenmez. Birisi tuzu çok der, öteki hiç tuz koymamışsın der. Birisi yemekte çok yağ var der, öteki çok yağsız olmuş der. Saçının bir tek telini göstermemek için, bin bir takla atar, günaha girmemek için. Orada her gün hak yer, günahtan korkmaz…Gönlündeki tüm saç telleri dışarıdadır. En çirkinliğiyle görünür.,Birisi ciddi ciddi maydanozu siz mi yaptınız? Yanıt veriyor yemek yapan; hayır manavdan aldım…Vallahi buna benzer soruyorlar… Yahu biz ülke olarak ne çabuk bu kadar bozulduk.

Biz çocukluğumuzda, gençliğimizde arkadaşımız kırık not alınca üzülürdük. Mahallenin en iyi baklavasını yapanı, en iyi dolma saranını, en güzel su böreği yapanını tüm ahretlikleri överdi.

Ben, bu kadarını hak ettiğimizi sanmıyorum…

Geçcek geçcek diye bekliyorum…

Yazıyı bitirmeden Devlet bahçeli bazı kanalların magazin programlarından dert yanmış. (22,06,2022)Ne dert yanması, yok edilsin! Demiş. Neymiş, mizah adı altında bu zevatı eleştiriyorlarmış. Siz gerçekten Türk insanını, Türk gençliğini düşünüyorsanız, bu benim dediklerimi kaldırın da görelim…Kaldırılmasını bile teklif edemezsiniz. Çünkü toplumun böyle yozlaşmasını, lumpen proletaryanın çoğalmasını istersiniz…