Hitlerin Bakanıydı, Dr. Paul Joseph Goebbels!

1933-1945 yılları arasında Almanya’da Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yaptı. Nazi Almanyası'nın ikinci adamı, Adolf Hitler'in en yakın arkadaşlarından biri ve en sadık yandaşıydı.

Führer’in başarısı için bazı ilkeler geliştirmişti.

İşte Göbels’in ilkelerinden aklımıza geliverenler:

• Yalan söyleyin mutlaka inanan çıkacaktır. Olmazsa yalana devam edin.  Bir şeyi ne kadar uzun süre tekrarlarsanız,  insanlar ona o kadar fazla inanırlar.
• Bir insana yalan olsa bile bir söylemi sürekli tekrarlarsanız, o söylemin nereden geldiğini unutur ve kendi fikri gibi benimser ve savunur.
• Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur ve insanların o yalana inanması da o kadar kolaylaşır.
• Halkı her zaman ateşleyin, asla soğumasına ve düşünmesine izin vermeyin.
• Halk büyük yalanlara, küçük yalanlara göre daha çabuk inanır.

Göbels bu taktiklerini uyguladı da!

Almanların üstün ırk “Ari” olduğu yalanını söyledi, tekrarladı ve toplumu inandırdı.

Yahudilerin Almanya’yı sömürdüğü yalanını söyledi, yineledi ve vatandaşlarını ikna etti.

Alman olmayan tüm ırkları temerküz kamplarına kapattı. Servetlerine el koydu. Onların iş güçlerini sömürdü. Öldürdü. Fırınlarda yaktı. Tıbbi deneylerde kobay gibi kullandı.

Bunları yaparken Almanları kandırdı, suçlarına ortak etti.

Almanya’nın Tereyağ değil, top yapması gerektiğini tekrarladı. Sanayicilere silah yaptırdı.

Tüm bu yalanların üstüne Almanya’yı komşularına saldırttı. yanlış anımsamıyorsam Eylül 1939’da Polonya’yı işgal etti. Daha sonra öteki komşularına savaş açtı.

Rusya’yı işgal etmeye kalktı. “Napolyo’nun yapamıyacağını ben yapacağım” dedi. Ancak lokma büyük geldi yutamadı.

İngiltere’ye saldırdı. Manş Boğazını geçemedi.

Bu arada Dünya devletleri “Müttefikler” ve “Mihverler” diye ikiye ayrıldı.

Savaş, Avrupa, Pasifik, Atlantik, Hint Okyanusu, Güneydoğu Asya, Çin, Japonya, Orta Doğu, Akdeniz, Kuzey Afrika, Orta Afrika, Avustralya, Kuzey ve Güney Amerika’ya sıçradı...

Sonuçta Müttefikler kazandı.

Nazi Almanyası, İtalya Krallığı ve Japon İmparatorluğu çöktü.

Savaşta toplam 73 milyon kişi yaşamını yitirdi. Müttefikler 16 milyondan fazlası asker, 45 milyondan fazlası sivil olmak üzere toplam 61 milyondan fazla kayıp verdiler…

Mihver devletlerinin kaybı ise 8 milyonu asker olmak üzere toplam 12 milyon kişi oldu..

*****

Tüm bunları niye yazdım.

Bana göre, günümüzde de büyük hatalar yapılıp doğru olmayan sözler sarfediliyor.

Ülke açlık, işsizlik ve salgın hastalıkla uğraşırken, yöneticilerimiz herşeyin normal olduğunu öne sürüp, olayların üstünü örtüyorlar.

Dahası Ay’a gitmekten bahsediyorlar.

Ülke birikimleri yok pahasına elden çıkarılıyor. Böyle olmasına karşın Merkez Bankamız döviz dileniyor.

İçte ve dışta çatışmalardan medet umuluyor.

Kuzeyden güneye, doğudan batıya tüm komşularımızla bozuşuyoruz.

“Yurtta Sulh, Dünyada Sulh” düsturu yokmuş gibi davranıp ABD’dan savaş uçağı, Rusya’dan savunma füzeleri satın alıyoruz.

*****

Bunlara karşı çıkacak kimse de yok! Çünkü muhalefetimiz zayıf! Topumuz Ölü toprağının altındayız!

Yani bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete. Umarım yanılıyorumdur. Umarım endişelerim yersizdir.

Bugünlük de bu kadar!

Hoşçakalın! Sağlıcakla Kalın!

Datça Havadis’siz Kalmayın!