Size bugün cuma ve cumartesi günleri yayımlanan Cumhuriyet gazetesinin manşetlerinden söz etmek istiyorum.

İki manşet de insanlığın içini acıtan olayları anlatıyor!

Önce Cumartesi günü çıkan gazeteye bir göz atalım. “Bilime ve laikliğe darbe vuran müfredat eylülde uygulanacak” diye başlayan haber “Gerici Eğitim Onaylandı” diye sürüyor. Habere göre, ATATÜRK ve Cumhuriyet değerlerinin seyreltildiği müfredat taslağı Talim Terbiye Kurulu’ndan onay almış. Dini eğitimin öne çıktığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” gelecek eğitim öğretim döneminde uygulanacak. Eğitimciler ise “İtirazlarımız duyulmadı” diyerek bakanlığı eleştiriyor. Bu arada, Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “yeni müfredata yönelik eğitici eğitimleri başlatıldı. Demek ki ders kitapları da önceden hazırlanmıştı. Eğitim ülkenin geleceğidir, dayatmacı yaklaşımlar kabul edilemez” dedi. Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak ise müfredatın geri çekilmesini istedi.

Bu arada, müfredat için Milli Eğitim Bakanlığı’na 67 bin görüş iletildi. Bakan Tekin’e o eleştiriler soruldu. Tepkileri yüzeysel bulan Tekin, “Aldırmadan, pirim vermeden yolumuza devam etmemiz lazım” diyerek niyetini ortaya koydu.

Öte yandan, Okullarda şiddetin son bulmadığı da iyice anlaşıldı. Bir öğretmenin bıçaklanmasının ardından, bu kez Antalya’da bir müdür yardımcısı, bir veli tarafından darp edildi. Olayı protesto eden öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı’na “Haykırıyoruz. Daha ne bekleniyor, şiddet yasası artık çıksın” sözleriyle çağrı yaptılar.

Bu olay son yıllarda eğitim ve öğretim üzerinde kurulmak istenen baskıyı iyice ortaya çıkardı. Din eğitimi denilerek, Arap kültürünün ülkemize yerleştirilmesinin ise hız kazandığı anlaşıldı.

*****

Cuma günü çıkan gazetelerde ise şu haber vardı. “İktidarın sokak hayvanları ile ilgili hazırladığı çalışmadan ‘katliam’ çıktı.” üst başlığıyla çıkan haberin başlığı “ÖLDÜRME YAŞAT”

Demokratik toplum örgütlerini duymazdan gelen iktidar, sokak köpeklerinin iğne ve ilaç verilerek “uyutulması” için yasa önerisi hazırlıyor. Meclis’e gelmesi beklenen çalışmaya göre toplanacak sokak köpeklerinin 30 gün içinde sahiplendirilmesi hedefleniyor. Sahiplendirilemiyenler ise öldürülecek.

CHP lideri Özgür Özel ve BBP genel başkanı Mustafa Destici yaptıkları görüşmede yasa teklifi ile ilgili görüşlerini açıkladılar. Destici “yasa taklifini” desteklediklerini söyledi. Özgür Özel ise Meclis’te hazırlanan raporu anımsatarak, “Bu raporda ‘uyutma’ yok. Bir fon kurulması önerildi. ‘Biz parayı seçim ekonomisinde harcadık. Köpekleri uyutalım’ denilemez” tepkisini gösterdi.

Öte yandan iktidarın sokak hayvanları için uyutmayı da içeren çalışmasına tepkiler genişliyor. Türk Veteriner Hekimler Birliği “Yasa çıksa bile bizler enjeksiyonla uyutma yapmayacağız. Bu ne vicdani ne de etik bir uygulama” açıklamasını yaptılar.

Bir tepki de sanatçı MÜJDAT GEZEN’den geldi. Gezen, KÖŞE ATIŞI adlı köşesinde, “Sultan Abdülaziz efendimiz sokak köpeklerini “Hayırsız Ada”ya sürmüştü. Susuzluktan ve açlıktan birbirlerini yiyen hayvancıkların ulumaları ve inlemeleri İstanbul şehrinden duyulmuştu. Acımasızlık değişik bir duygu.”

diye tepkisini gösterdi.

Hürriyet Gazetesi’ndeki haberlerde de tasarıya eleştiriler yağdı. Yazar Sadık Albayrak yazdığı bir kitapta Osmanlı dönemindeki köpek itlaflarına halkın karşı çıktığını yazdı. Albayrak, “Sokak köpeklerinin uyutulup yok edilmesi gayri insanı bir fiildir. Bu zamanlarda bu hiç gündem bile olmamalı” dedi.

AKP İstanbul Milletvekili Durgut, “Kısırlaştırma Seferberliği” yapılması gerektiğini belirterek, “Çeteleşmiş köpeklerin gönüllülerle işbirliği içinde güvenli alanlara alınması” önerisini getirdi.

Çorum Belediye Başkanı AKP’li Halil İbrahim Aşgın, “Valilikle birlikte doğal yaşam alanları” oluşturduklarını açıkladı.

Benzer bir haber de Hopa’dan geldi.

Haberlerin ortak özelliği sokak hayvanlarına yaşam alanları oluşturulması, çip takılması, çeteleşmenin önüne geçilmesi ve kısırlaştırma yani çoğalmalarının önlenmesi!

*****

Tüm bu yazdıklarımın ışığında cep telefonuyla çektiğim bir fotoğraf paylaşmak istiyorum. Hayvanlar arasında farklı bir dayanışmayı gösteren bu fotoğrafı beğeneceğinizi sanıyorum.

Bugünlük de bu kadar!

Hoşçakalın! Sağlıcakla Kalın!

Datça Havadis’siz Kalmayın!