Reyis bunalımda sanırım!

Çünkü birden bire ba(ğ)zı kişilere seslenirken, dili sürçtü ve tüm toplumu karşısına aldı! Halbuki “Eyy Kemal”, “Eyy CeHaPe” diye ne güzel idare ediyordu.

Ne oldu da böyle oldu? Başına saksı mı düştü?

Bence fazla düşünmeye gerek yok! “Güç Zehirlenmesi” ile “Şahsım Hükümeti” birleşince durum kendiliğinden ortaya çıktı.

Çünkü daha önce de yazıp söylediğimiz gibi ülke sorunları artık gizlenecek, saklanacak gibi değil. Tüm olumsuzluklar ayan beyan ortaya çıktı, adeta saçıldı. Durum böyle olunca da Reyis kendini kaybetti, iyice kendinden geçti.

Ülke sorunları derken, hemen anımsayalım!   

Merkez Bankası iflasta! Gece yarısı ve arka kapıdan beşli çeteye, yandaşlara yapılan satışlar döviz rezervini sıfırladı. Şahsım Hükümeti para bulmak için Türk Mallarını satmayan ve almayan Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ile İngiltere bankerlerinden kredi arıyor.

Hazine de iflasta! Gelir ve Kurumlar Vergileri düzgün toplanamıyor. Çünkü vergi verecek gerçek ve tüzel kişiler kalmadı.

Halkımız ağır bir ekonomik çıkmazda. “Ben ekonomistim!”, “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur!” diyen birileri; “ben yaptım, oldu” mantığıyla işleri idare etmeye çalışıyor ve piyasaları alt üst ediyor.

Açlık, işsizlik kol geziyor! Fakir fukara, garip guraba “askıda” denilen ve “Sadaka” mantığıyla işleyen bir sisteme doğru zorla itiliyor.

“Hukuk”umuz “Guguk” oldu kimse aldırmıyor. “Hak”, “Hukuk” kalmadı! Ülkede “Kanun” çalıyor, “Adalet” oynuyor! Öyle ki iç hukuk yolları tükendiği için “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi”, AİHM’ne giden ve oralardan medet umanlar, haklarını alamıyorlar. Durum böyle olunca da iş şirazeden çıkıyor.

Köylümüz de perişan! Girdi fiyatları tavan yapınca, çiftçiler süt veren ineklerini bile kesime gönderiyor.

Çuvala sığmayan mızrak birilerinin orasına burasına batmaya başlıyor ve söylemler “Eyy Kemal”, “Eyy CeHaPe”den “Çürük” ve “Sürtük” seviyesine daha doğrusu seviyesizliğine iniveriyor

Ne diyelim? “Durum hayırlara vesile olur!” umarım!

Ancak birilerinin Reyis’in ağzına acı biber sürmesi gerekiyor’

*****

Öte yandan “Bay KemAl” de boş durmuyor! Ufaktan ufaktan siyaset yapmaya, yangına körükle gitmeye başladı. Aklı başına mı geldi, şartlar ve koşullar mı değişti, yoksa siyaseti mi keşfetti bilinmez ama birden bire Reyis ve Yavrusu’nun karşısına bir “Altılı Masa” gerçeğini çıkarıverdi.

“Cumhur” ittifakının karşısına “Millet İttifakı” dikildi. Gerçi bu oluşum pek yeni değil ama, bugünlerde yaptıkları ses getirmeye başladı. Hadi hayırlısı diyelim.

Sandığın ucu görününce, evdeki hesaplar da çarşıya uymaya başladı.

Buradaki hesaplar da pek anlaşılmıyor. Birileri “seçimleri erkene al”, birileri “aman zamanında yapılsın”, birileri “Aday ol”, “Yok olma” diyor!

Bu durum da Reyisin kafasını epey karıştırıyor sanırım!

*****

Bu arada ülkeyi kaos’a iç kavgaya sürüklemeye çalışan mihraklar, odaklar da var!

“Sadat” gibi kendilerine “Güvenlik” kuruluşları deyip, kendilerini Tanrı’nın verdiğini iddia eden birileri ortaya çıkmaya başladı. Kendini Cumhurbaşkanlığı adaylığına hazırlayan Kemal Kılıçdaroğlu kuruluşun kapısına kadar giderek, ülke halkına bu tehlikeyi de gösterdi.

Umarım halkımız sağcısıyla solcusuyla, gencisiyle yaşlısıyla, ilericisi ve muhafazakarıyla bu durumu görüp öğrenmiş ve tehlikenin farkına varmıştır.

Bugünlük de bu kadar!

Hoşçakalınız! Sağlıcakla Kalınız!

Datça Havadis’siz Kalmayınız!