casibom
Bugun...


Erdem Yücel

facebook-paylas
Sessiz sinemanın Şarlo efsanesi Charlie Chaplin
Tarih: 05-07-2024 11:29:00 Güncelleme: 05-07-2024 17:10:00


XIX. Yüzyılda toplumları etkileyen sinema; insanların kültür ve sosyal yaşamını etkilemiştir. Günümüzde televizyonların ağırlık kazanmasına rağmen sinema yine de  görsel ve sosyal bir sanat olarak ağırlığını korumaktadır.  


Gerçekte fotoğraf sanatının temelini oluşturduğu sinema kendine özgü film makinesiyle perde üzerinde hareketli görünümler birbiri ardına sıralamaktadır. Sinemadaki hareketli görüntüleri insan gözünün özelliğine bağlayanlar olmuştur. Bazılarına göre de beynin göze düşen yansımalarının kesintisiz hareketleri olarak açıklamıştır.. 
XIX. Yüzyılın ilk yarısında fotoğrafın bulunmasının ardından  Thomas Edison ile William Kenndedy Lauri  Dickson  film gösteren  kinetoskop ile  ilkel sinemanın ilk adımını atmışlardır. Böylece selülozdan saydam, bükülebilir bir şerit olan filmlerde sinema makinesi ile gösterilmeye başlanmıştır.
 XIX. Yüzyılın sonlarına doğru çeşitli denemelerden sonra sinematoğraf isimli film çeken ve gösteren aygıtlar yapılmıştır. Lamiere kardeşlerin 1895 yılı sonlarında Paris  Capucines Bulvarında Grand Cafe’de yaptıkları ilk gösteri  sinemanın başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Amerika’dan sonra kısa sürede Avrupa’da Fransız, Alman ve İtalyan sineması öne çıkmıştır. Başlangıçta sesiz  olan sinema da perdenin yanındaki piyona da oynayan filme uygun müzik çalarken; konuşma ve olaylar yazıyla anlatılmıştır. Sinemadaki gelişim sonrası sesiz sinemanın yerini seslisi almış ve çeşitli gelişimlerle günümüze kadar gelmiştir. Sessiz sinemanın klasikleri arasında Charlie Chaplin’in kısa metrajlı filmleriyle, Rus yapımı  “Potemkin zırhlısı” isimli fillim bulunmaktadır.
Sinema dünyasında önce sessiz sonra da sesli sinemada Charlie  Chaplin kadar hiçbir sanatçı onun eriştiği üne erişememiştir. Ancak bu ününe kavuşması öyle kolay olmamış, başlangıçta sıkıntılı ve acılı günler yaşamıştır.
Charlie Chaplin köyleri dolaşarak  tiyatro oynatan bir babanın oğlu  olarak 16  Nisan 1880 da  Londra yakınlarında Srüxton’da dünyaya gelmiştir. Beş yaşına geldiğinde  babasıyla birlikte çalgılı kahvelerde gösteriler yaparak ailesinin geçimine katkıda bulunmuştur. Kısa süre sonra babasını kaybetmiş, hastalanan annesini komşular hastaneye yitirmiş, kardeşiyle birlikte onu Sidney yetimhanesine vermişlerdir. Annesinin hastaneden çıkmasından sonra onun ve kardeşinin yetimhane günleri sona ermiştir. Ailesini geçimini üstlenen küçük Charlie müzikhollerde gösteriler yapmaya başlamış, ardından tiyatroya yönelmiştir. Üvey ağabeyi  1907 yılında onların yanına gelmesiyle  şansı bir anda değiş” topluluğunda çalışmaya başlamıştır. Bu topluluk onun sanatında dönem noktası olmuş ve pandomin sanatından çok şeyler öğrenmeye başlamıştır. O yılların ünlü pandomin sanatçısı Arthur  Stanley Jefferson (Lorel Hardy çiftindeki Stanley)   ile birlikte yaptıkları gösteriler büyük beğeni toplamıştır. Charlie Chaplin bu toplulukla Avrupa’yı dolaştıktan sonra Amerika’ya gelmiştir. Amerika’da yaptığı gösteriler sırasında film yapımcılarının dikkatini çekmiş,   “Keystons” firmanın  teklifi üzerine 1914 de  “Ekmek Dünyası” filminde  rol almıştır. Bu filmin beğeni kazanması üzerine “Esbency” şirketine kısa metrajlı otuz beş film çevirince ünü daha da artarak haftalığı 1500 dolara çıkmıştır.  “Bankac!ı ve “Revüde bir gece” filmleri başta olmak üre on dört film daha çevirmiştir. Bu başarılarının ardından Mutanai şirketine “Rehinci Dükkanı”, “Patinajcı”, !Zengin Hayat”  filmlerini çekmiştir.  1917 yılında çevirdiği  “The immigret” (Şarlo göçmeni) ile ünü çok daha yayılmıştır. Aynı yıl  “The  National” şirketi onunla  1 milyon dolrlık bir kontrat imzalayarak 1918-1922 yılları arasında   sekiz film daha yapmıştır. “Şarlo asker”, “Köpek Hayatı” ve “Yumurcak” bunların başında gelmektedir. Böylece kazancı artınca “United Artist” şirketini  kurmuştur. Bu dönemde “Altına hücum”  sinema dünyasında büyük beğeni kanmıştır.
Charlie Chaplin yapmış olduğu filmlerinde daima  hayatı, insanların yaşamlarını hicvetmeyi öne  çıkarmıştır.
Bir süre sonra nedeni bilinmeyen şekilde sinemadan ayrılmışsa da tutkusu onu 1936 yılında geri döndürmüştür. Çevirdiği  “Asri zamanlar” filmi sinema klasikleri arasına girmiştir.
Charlie Chaplin çevirdiği filmlerde başında melon şapkası bol pantolonu, dar ve uzun ceketi, büyük ayakkabısı ve elinde devamlı çevirdiği bastonuyla görüntülenmiştir.1940 yılında oynadığı “Büyük Diktatör ” ile Adolf Hitler’i “New York’da Bir kral” ile 1957 yılında Amerikan toplumunu hicvetmiştir. Sophie Loren ve Marlon  Brando’nın başrollerini oynadığı “Hong Kong kortesi” filminde garson rolünü 77 yaşında üstlenmiş ve o kısa rolüyle de ününe ün katmayı başarmıştır,
Sessiz sinemadaki başarısını sesli sinemada da sürdüren Chanlie Chaplın yaşamı boyunca dört kez evlenmiş ve 1979 yılında 90 yaşında ölmüştür.

 



Bu yazı 7723 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI