(Adil Çulhaoğlu)
 Yurtiçinde ve yurt dışında yaptığım gezilerde, Turizmci olarak  şehirlerde ilk uğradığım yerlerden biri olan turizm ofislerinin,  dijitalleşmenin sağladığı bütün imkanlara rağmen, tatilcilerin bilgiye ulaştıkları  ilk adres,  her türden sorularına cevap verebilmeleri ve karşılaştıkları sorunlarına çözüm üretebildikleri yer olma özellikleri nedenleriyle, turizm sektörü için önemini koruduğunu gördüm. 

Geçtiğimiz yıl Belçika’nın Charleroi şehrini gezmek istediğimde, şehrin en büyük meydanındaki turizm ofisini ziyaret etmiştim. Enformasyon görevlisi ile bir süre turizm konusunda sohbet etmiş,  elimde,   şehirle ilgili ne kadar broşür, harita ile gezilecek müze ve tarihi yerler, konaklama  ilgili  broşürleri, Charleroi amblemli bir bez çantaya  doldurup yola çıktığımda, günümüzün her türden dijital  teknolojik gelişmelerine rağmen turizm ofislerinin önemini kaybetmediğini görüyordum. Güney Belçika’da 26 Maiseon du Turisme adıyal turist Enformasyon Merkezi  varmış. 

 Elimde haritayla ofisten çıkıp meydanda ilk kafeye oturup harita üzerinde gezi program yapmış, görmek istediğim yerlerin broşürlerini incelemiş, daha sonraki günlerde ayrıntılı bilgi almak istediğimde ofise birkaç kez uğramış, kendimi Datça Turizm Danışma Müdürü olarak görev yaptığım yıllarda büroya  gelen yerli yabancı turistler gibi  hissetmiştim. Datça Turizm Bürosunda yaptığımız çalışmaları hatırlıyordum, her gidişimde. 

Datça’da hükümet binasının girişinde hizmet veren Turizm Danışma Müdürlüğü olarak turizm danışma bürosuna gelenlere bilgi vermenin dışında, tatilcilerin karşılaştıkları problemlerine çözüm ilgili kuruluşlarla işbirliği yaparak çözüm bulmaya çalışıyorduk. Konaklama tesisleri, seyahat acenteleri, yeme- içme, eğlence gibi turizm sektöründeki işletmelerin de sezon öncesi ve sonrasında bilgi alışverişi yaparak, dernek kurmalarını sağlamış, Datça’nın turizmden aldığı payın artması için çalışmalar yürütmüş, Datça’nın yurt içinde fuarlarda temsil edilmesi, badem festivali gibi etkinliklerin organizasyonunda yer almıştık. Lokantacılar Deneğini kuran Karaköy Kamping işletmecisi Ahmet Yengeç, yıllar sonra karşılaştığımızda ‘benim dernek kurmamı teşvik ettiniz, dernek olarak aşçılık kursları düzenlemek için çok uğraştık, yorucu idi ama bir çok arkadaşımız aşçılık belgesi aldı’ diyordu. 

Türk Turizminin yeni yüzyılda, ülkemizin her bölgesinde, turizmi 12 aya yayılması hedeflerinin konulduğu günümüzde, yerelde her şehrin tanıtım çalışmalarını yapmak için büyük çaba gösterdiği görülüyor. İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri ve ilçelerde Turizm Danışma Büroları  yapılan tanıtım etkinlikleri,  tatilciler ile turizm sektörünün karşılaştıkları problemlerin çözümü için ilgili kurum ve kuruluşlar  nezdinde koordinasyonu sağlamaya çalışıyor.  

 Turizmin daha çok sahillerimizdeki şehirlerimizde yapıldığı  gerçeği dikkate alınarak,Kültür ve Turizm Bakanlığının  taşra teşkilatının güçlendirilmesi gerekli olmaktadır. Bu bağlamda, ilçelerdeki turizm danışma büroları,  Turizm sektörünün karşılaştıkları sorunları dile getirebildikleri ilk adres, ilgili kuruluşlarla koordinasyonun sağlandığı, yerli-yabancı  tatilcilerin ilk  uğrak yeri, buluşma yeri olarak her türden bilgi alabildikleri yer oluyor. Ayrıca, ilçeler ve beldelerdeki konaklama tesislerinin, yazlık konutların belgeleme çalışmaları için de adres olmuşlar. 

 Bu nedenle, şehirlerin herkesin rahatlıkla ulaşabildikleri merkezi yerinde  turizm danışma ofislerinin açılması, diğer bakanlıkların ilçe müdürlükleri gibi müdürlük seviyesine getirilerek, yabancı dil bilen Kültür ve Turizm uzmanı personel ile güçlendirilmesi turizm hareketinin gücünü artırabilecektir.