CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Dalaman ve Menteşe’de köylülerin dededen kalma tapulu arazilerinin orman sınırlarına sokularak iptal edilmesi riskiyle karşı karşıya olduğunu Meclis gündemine taşıdı. Özcan, “Muğla’nın köylerinde yıllardır ekilip biçilen, emekle yoğrulan toprakların tapuları iptal edilemez. Bu, sadece bir tapu sorunu değil, köylünün yaşam hakkına, üretim hakkına yönelmiş açık bir müdahaledir.” dedi.
1950’lerde Verilen Tapular, 2020’lerde Geçersiz Sayılıyor
Muğla’nın Dalaman ve Menteşe ilçelerine bağlı köylerde tapu kayıtları 1950’li yıllarda resmî olarak oluşturulmuş olmasına rağmen, sonraki yıllarda yapılan orman kadastrosu çalışmalarıyla bu arazilerin orman alanı olarak gösterilmesi, halkı yıllar sonra mülkiyet hakkından mahrum bırakma tehlikesi taşıyor. Son aylarda, vatandaşlara tapularının iptal edileceğine dair yazılar gönderildi, bazı köylerde askı süreleri doldu, iptaller gündemde. 
İki Kurum Arasındaki Uyuşmazlığın Bedeli Köylüye Ödetilemez
Konuya dair Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren CHP’li Özcan, şunları söyledi:
“Devletin iki kurumu arasında yaşanan uygulama farklılığının bedelini köylüye ödetmek doğru olmaz. Bu sorun tapuların değil, koordinasyonsuz kamu yönetiminin ürünüdür. Buralar vatandaşlarımızın alın teriyle, sabanıyla işlediği ata topraklarıdır. Bütün sorumlular bu çığlığı duymalı ve köylünün mülkiyet hakkına sahip çıkmalıdır.”
Özcan’ın önergesinde, kaç parselin iptal riski altında olduğu, hangi köylerde tapu iptallerinin başladığı, bakanlıklar arası koordinasyonun neden sağlanamadığı gibi kritik sorular yöneltildi. Ayrıca, hak sahipliğini esas alacak yeni bir düzenlemenin yapılıp yapılmadığı da kamuoyu adına sorgulandı.
Bu Topraklarda Emek, Sabır ve Gelecek Birikmiştir
Özcan açıklamasının sonunda, “Bu topraklar üzerinde sadece köylümüzün işlediği ürün değil; emek, sabır ve gelecek birikmiştir. “Köylünün toprağına el uzatmak, onu şehir yoksulluğuna mahkûm etmektir. Bu, mülkiyet hakkının gaspıdır. Hukuk, kağıt üzerinde değil, hayatın içinde adalet üretmelidir. Biz bu davanın takipçisiyiz, sorunun çözülmesi için köylülerimizle birlikte girişimlerimizi sürdüreceğiz” diyerek mücadele çağrısı yaptı.