(Adil Çulhaoğlu)
Güney Ege’de Akdeniz ve Ege denizlerine kısrak başı gibi uzanan Datça yarımadasında antik çağlarda 80–120 bin arasında bir nüfusun yaşadığı, Mısır, Ürdün gibi Doğu Akdeniz’ den Atina, Roma ve Karadeniz’e doğru seyreden ticari gemilerin kış ve sonbahar aylarında fırtınaya dönüşen kuzeybatı rüzgârlarından korunmak için sığınan denizciler ile bunlara mal satmak için iç bölgelerden gelenlerle bu sayının arttığı,  Knidos, Akantos, Bibaasos gibi yerleşim yerlerindeki kazılarla ortaya çıkmış.
 Datça yarımadası, bugün  zengin flora ve faunaya sahip engebeli doğası, 235 kilometrelik sahil bandı, kış ve sonbahar aylarında fırtınaya dönüşen, yaz aylarında serinleten rüzgarı ile Halikarnas Balıkçısının deyimiyle ‘kışın Paltoya, yazın yelpazeye ihtiyaç duyurmayan’ iklimi ve zengin tarihi, kültürel ve turizm zenginliği ile mavi tur, sörf yelken, dalış seçenekleri, doğa yürüyüşü güzergahları, mavi bayraklı plajları, 50’yi aşan sayıdaki koyları, taş evlerle çevrili dar sokaklı köyleri, küçük otelleri-pansiyonları ile kitle turizminden uzak ortamında güler yüzlü insanları   herkese kendi tatilini yaratmaya imkan tanıyor.

Şehir merkezinde Kumluk, Taşlık,  Hastane altı,  Azganlı plajları  ile köylerde Hayt Bükü,  Ova Bükü, Palamut bükü,  Karaincir, Körmen Gereme, Alavara, Aktur, Sörf  Kamping, Perili Köşk ve Körmen Kamping  gibi yerlerdeki  sahillerde hem kum hem çakıllı plajlarından birinde deniz-kum-güneş'ten yararlanırken, Taşlık Plajında Ilıca gölünün  yaz kış 30 derece sıcaklığında suyun  şelalesinde omzunuza masaj yaptırabilir, limana giren çıkan teknelerin seyrine dalıp, kafe ve restoranlarda  akşamı tadına varabilirsiniz. Cumhuriyet Meydanı ve Anfi tiyatrodaki müzik ve tiyatro gösterileri,Hızırşah Kültür Merkezi,Liman,Çatal Mağra,Sanat Sokağındaki galerilerde resim,el sanatı ürünleri sergileri  gibi kültür ve sanat etkinlikleri unutulmaz akşamlar yaşatır. 

Marmaris ve Bodrum arasında mavi tura çıkan yatların uğrak ve konaklama yeri olan Datça limanında tatilciler, günübirlik turlara çıkan teknelerle Kargı, Akvaryum Koyu,Domuz Çukuru, Bükceğiz, Ova Bükü, Hayt Bükü, Palamutbükü ve Knidos Ören yerine  kadar uzanan sahil boyunca karadan ulaşılamayan  koyların doğa güzelliğini yaşıyorlar. Sırt çantanıza mayonuzu da alıp kaybolma korkusundan uzak herkesin rahatlıkla yürüyebileceği, Emecik-Sarıliman –Sarıliman-Apollon Tapınağı; Yazı köy-Değirmen bükü-Estengil Çiftliği-Knidos Ören yeri; Antik yoldan Kızlan-Reşadiye-Güzne Düzü-Körmen limanı; Emecik-Meriç-Alavara’dan eski Datça yolundan dönebildiğiniz güzergahlar olmak üzere 13 yürüyüş güzergahından birinde 2- 3 saati  aşmayacak  sürede papatya, gelincik tarlalarından, badem, incir, zeytin, keçiboynuzu bahçeleri arasından kuş sesleri eşliğinde ıssız bir koya, bir köye ulaşıp denizin keyfini çıkardıktan sonra akşam kaldığınız otele yürüyerek ya da dolmuşla dönebilirsiniz.

 Tarihi İ.Ö 3400 yılına, Karialılar dönemine kadar uzanan, Dorların Hexapolis Birliğine üye 6 şehirden biri olan Knidos ile Akantus, Bibassos bir çok yerleşim yerinin bulunduğu, İ.S.7 yüzyılda meydana gelen depremler sonunda büyük oranda tahrip olmuş yerlere sahip Datça’da, merkeze 1.5 km mesafedeki Burgaz düzlüğündeki Knidos’un ilk yerleşim yerinin duvar kalıntıları, Emecik köyündeki Apollon Tapınağı kalıntıları, Kargı koyundaki Akantos antik şehir kalıntıları, Hızırşah Köyündeki Knidos’luların seramik atölyelerinin kalıntıları, kilise ve Selçuklu dönemi camii, Reşadiye mahallesinde 1800 yılının başında inşa edilen barok süslemeciliği ve kalem işçiliğinin örneklerine sahip tavanıyla Mehmet Ali Paşa Konağı, Kızlan, Cumalı, Yaka,   Karaköy   köylerindeki değirmenleri, Yazı Köyündeki Knidos ören yeri kalıntıları tarihe meraklıların gezinti yerlerdidir. 

Knidos'ta  kalıntılar teraslar halinde iki yamaçta yer alıyor. Kentin batısındaki askeri limandan başlayan 40 kuleli İ.S.4.yüzyıla tarihlenen kent surları, terasların üzerinden Akropole, oradan Demeter Kutsal alanından ticari limana iner ve uzunluğu 4 km ‘yi bulur. 8000 kişilik Büyük Tiyatrosu, Mermerli Caddesi, Dükkanlar, Afrodit Tapınağı, Güneş saati, askeri ve ticari olmak üzere 2 Limanı, Demeter Tapınağını, şehrin biri asıl, diğeri yedek inşa edilmiş kanalizasyon sistemini, kilise kalıntıları gezenleri  tarihe götürür.