Otuz altı dereceye varan sıcağının etkisi henüz geçmemişken, gecenin ilerleyen saati ve ağır nem altında , , Jose  Marti’nin  " versos sencillos " adlı eserinden bestelenmiş olan bir Küba şarkısı mırıldanıyor,

Yo soy un hombre sincero
De donde crecen las palmas
Yo soy un hombre sincero
De donde crecen las palmas
Y antes de morirme quiero
Echar mis versos del alma
Guantanamera! Guajira! (kvavira)
Guantanamera!
Guantanamera! Guajira!
Guantanamera!

  Dürüst bir insanım ben /palmiyeler ülkesinden /Ben dürüst bir insanım /palmiyeler ülkesinden /paylaşmalıyım ölmeden az önce /ruhundan akıp gelen şiirlerimi/Guantanamera! Guajira! (kvavira) /Guantanamera! /Guantanamera! Guajira!
/Guantanamera!.

   Cubanos’lu bir çift kıvrak dansları ile seyredenleri büyülüyor, günün yorgunluğuna ,* mujito’nun etkiside eklenince; ne göbek hareketlerini nede kalça hareketlerini takip edemiyorum, öylesine hızlı öylesine hareketli ki Karayip’ te sörf yapan iki genç, hırçın denizin dalgaları bir aşağı bir yukarı, bazen  gözden kayboluyorlar  dalga üste çıkıyor, bazen de dalgayı yenen çifti görebiliyorum . Dans edenler şiirdeki ırgat değil.

   Onlar Küba lı; kendi deyimleri ile ekvator kuşağından gelen Afrikalılar, İspanyollar  ve yerlilerden oluşan karma bir kültür, karma bir ırk . Şeker kamışı tarlalarında çalıştırılmak üzere getirilmiş köleler 1959 dan sonra  çoktan Kuba’lı birer yurttaş olmuşlar.

   Yerliler yok denecek kadar az, İspanyol istilasında savaştan ve mikroptan öldüklerini açıklıyor Jared Diamond “ Tüfek Mikrop ve Çelikte “.

   Trakya’dan başlayıp Datça’ ya uzanan bir bölümümüzü Adapazarı’ndan düz aşağı kesersek bir Kuba yapıyor, bir ucundan diğer ucu yaklaşık 1200 km uzunlukta kara parçasında  on milyonun biraz üzerinde insan yaşıyor , tropikal bir iklim , Karayip denizinde bir ada.

   Karayip’te 35 derecenin üstünde bir sıcakta denize giriyorum, hafif ılık bir esinti var , denizden çıktığımda sanki üşüme hissine kapılıyorum , deniz öylesine sıcak .

  Gulf Streem akıntısı adaya tropikal etki ve nem sağlıyor bazen de hırçın fırtınalar.

  Tıpkı Dünyamızda yaşanan şu anlar gibi.

   Fırtınalar dinmiyor Dünyamızda.
   Ekonomik fırtınalar, onun tetiklediği siyasi olaylar, kan ve gözyaşları.

   2008 e göre beş kat fazla para basıyor egemenler; USD – AB – Japonya – İngiltere merkez bankaları matbaa gibi çalışıyor, para bastıkça kapitalizmin çıkmazı bir o kadar artarak devam ediyor.

   Marx’ın ( Kapital )  deyimi ile para nihai müşteriye ulaşamıyor, nihai müşteriye ulaşamayan para olmayınca üretilen mal tüketilemiyor, zengin ülkeler ellerindeki stoklardan kurtulmak için çözümler üretmeye çalışıyor, tüketim olmayınca basılan paralar finans – menkul – g.menkul sektöründe balonlar yaratıyor, balonu yaratan ise yapay talep, çünkü gerçek talep olsa enflasyon olacak o da yok. Dünya savaşlara zorlanıyor, reel savaş ve ya ekonomik savaş.
   Bol para ile ülkeler borçlandırılıyor emtia fiyatları yükseltiliyor, emtia üreticileri yalancı bahar ile rehavete kapılıyor diğerleri ise üretim yerine gayri- menkul e yönlendiriliyor bu konuda ucuz kredilerle borçlandırılıyorlar.

   Zincirin halkalarındaki direnci bilen egemenler, halkanın kırılmasını tetiklemek için düğmeye basarak paralarını geri çağırıyorlar, emtia fiyatları tepetaklak olurken gelişmekte olan ülke para birimleri yerle bir oluyor.

   1/3 oranına geriliyor; petrol, çelik, bakır, altın v.b.

  Borçla cebelleşen gelişmekte olan ülkelere emtia darbesi de vuruluyor.

 Brezilya, Venezuela, G.Afrika, Şili, S.Arabistan, Rusya v.b

  Bizim gibi ülkeler de ise artan döviz fiyatları borçlanan şirketleri, bankaları, bireyleri zorluyor.

  Ortadoğu savaşlarla şekillendirilmeye çalışılırken, Pan-Amerika ve G.Amerika da yeni planlar devreye konuyor.

  Venezuela, Brezilya topun ağzındaki ülkeler.

  59 dan bu yana savaş ekonomisine direnen bir ada  Campenella’nın “ Güneş Ülkesi “ Fidel’in Kuba’sı.

   Füze krizleri ile tamamen Sovyetler’e  yaslanan ülke, onların deyimi ile 1989 da “bir gecede fakirleşiyor “ Sovyetler yarıda bırakıyor sosyalist Kuba’yı .

 Abluka öylesine büyük ki zehrini bırakan yılan; zehrin etkisini beklemeye başlıyor, karşı tarafta beklemediği ölçüde güçlü ve dirençli çıkıyor.

  1989 dan sonra politikalarımızı değiştirmek zorunda kaldık diyor kooperatif yöneticisi , devlet denetimindeki bazı işletmeler ANAP oluşumu ile  kooperatif altında küçük  çiftçilere i geri veriliyor , % 20 lere inen tarım nüfusu % 35  lere çıkıyor ( gelişmiş ülkeler de bu oran % 3-4 * Kapital – T.Piketty ).

  Sovyetler’den boşalan desteğin bir kısmını 2000 li yıllarda Chavez den alır Kuba.
Çünkü Kuba da elektrik tamamen petrol den elde edilir , doğal olarak petrol bağımlısı bir ülke, kaynakları kıt  abluka altında.

  Büyük  komşusu tarafından savaş ekonomisi uygulanan Kuba da sorunlar elbet büyük buna rağmen ; tıp – Sağlık ve eczacılıkta sorunlar sıfırlanmış. Sağlık alanındaki başarılara gözlerimizle şayit oluyoruz ; *Camilio’nun mozolesi karşısında bulunan hastaneyi ziyaret ediyoruz, hastane etrafında ne koşturmaca, ne bir kalabalık, ne de izdiham var, sanki bir ev ziyareti yapıyoruz o denli sakin, eczane önünde üç- beş kişi ilaçlarını alıyor elbet ücretsiz. Bu başarıların aşılmasında CDR olarak kurdukları devrimi koruma komiteleri de çok önemli paya sahip, mahalledeki en küçük problemden devletin anında haberi oluyor, sağlık tabana inmiş, doktor hemşire eve kadar gidiyor sorun giderilmese en yakın hastaneye konsültasyon ve hastaneye yatış. Tıp alanındaki başarıların paylaşımı ile petrol alış verişi gerçekleştirilerek dayanışma( Solidaridad ) sağlanmış Chavez’in ülkesi ile abluka altında ki Küba’da;

-Eğitim
-Sağlık – Tıp – Eczacılık
-Konut sorunu

-İşsizlik
 Sorunları aşılmış , üç milyona yakın turist geliyor ülkeye.

  Parti yöneticisi kooperatif sorumlusunun belirttiğine göre genç nüfus tarım sektöründe çalışmak istemiyor,

Ekonomi;

-Şeker kamışı (üretim alanlarından,  tüm fabrikalara uzanan demiryolu ağı )

-Büyükbaş hayvancılık ( et de Hindistan kırması süt de Hollanda cinsi ülkeye bütünleşmiş,  12 ay boyunca geniş otlaklarda besleniyorlar.)

-Yaş sebze ve meyve ( tropikal bitkiler, 20’ ye yakın ülke ile koordineli çalışma yapılıyor, tohum ambargosu işe yaramıyor, tohumlar % 100 yerli )

-Turizme dayalı.

  Ağır sanayi ve endüstri yok, halk ise Havana ve çevresine sıkışmış durumda, bu bölgede yaklaşık 3 milyon insan yaşıyor, Havana merkez de oldukça büyük problemler var, ama aç ve işsiz yok, iki farklı para birimi kullanılıyor CUK ve Peso Havana’lılar CUK un farkına varmış, peso yerel halk tarafından kullanılıyor , çocuğu olan halka süt ve et karne ile her ay/ çocuk sayısı x  bir kilo et,  kilosu 1 peso (Euro= 1,1  CUK = 25 Peso ) .

  Sorunlar:

  Kim de yok ki; ABD de aç-evsiz-işsizler, AB de % 10 ları geçen işsizlikler  ve bizde ki sorunlar.
Hükümet sorunu,

Başkanlık krizi,

  Milyonlar haykırıyor Havana da “Vencera “  (Kazandık ) diye Dünyanın dört bir tarafından gelen insanlar;

İşçiler en önde, onu izleyen halk ,
Brezilyalılar Nao * Golpi  diyor,
Fransızlar CGT ile ülkelerindeki sorun için haykırıyor ,
Sandinistler,
Peronistler,
Bolivar – Chavezciler,

Türkiye den gelenler bütün ülkelerin işçileri birleşin diyor,

Uyan artık uykudan uyan
Uyan esirler dünyası
Zulme karşı hıncımız volkan
Kavgamız ölüm-dirim kavgası
Mazi ta kökünden silinsin.

Mısraları ile yüzbinler umuda yürüyor.

 Kazanacağız sesi bizde;

Win – Win –Win e dönüşüyor

Win sesi

 Ülkeye ayak basar basmaz hükümet sorunları ve Panama rezaleti ile beni karşılıyor.
 24 Ocak kararlarının normal rejimde uygulanamayacağını gören rejim 12 Eylül ü yarattığı gibi bu günde 2001 şubat ekonomik kararları ile sistemin ancak bu günkü gibi yürüyeceğini çok iyi biliyorlar.

 Win – Win – Win

Kazan – kazan – kazan

İşveren – Dış güçler – İktidar.

Kazanmak nereye kadar?

Solidaridad – dayanışma her yerde farklı.
Polonya da Sovyet’leri yıkan Solidaridad , Kuba da farklı beklentileri arıyor bizde ise soygun ve talanı.
Yedi milyara dayanan insanımız ile kıt kaynaklara sahip ana küre de kime DAYANIŞMA.
Campanella  nın “Güneş Ülkesi” Cuba SOLİDARIDAD ı haketmiyor mu?

İnsanlık için CUBA’lara daha fazla ihtiyacımız yok mu?

                            12/ Mayıs / 2016 // Bursa  

• Mujito ( muhito )- yerel içki.
• Camilio - devrim zamanında komutan.
• Solidaridad – dayanışma.
• Golpi – Darbe
  xxxxxxxxxxxxxx
  Not; İşçi sınıfının ve tüm emekçilerin 1 mayıs bayramı kutlu olsun, saygılarımla.
  V.Mutlugeldi.