Teklifle ilgili açıklama yapan CHP'li Uzun: “Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) temel görevi, ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda, doğru ve bilgi, derlenmesi, gerekli bilgilerin yayımlanması ve sunulmasını sağlamaktır.

görülenlerden, hanelerden, işyerlerinden araştırma ve sayımlar yoluyla veri toplayan TÜİK başta enflasyon olmak üzere, oran oranları, sosyal, demografi, kültür, çevre, bilim ve teknoloji alanları ile gerekli olan diğer bölgelerdeki bilgiler derler ve bu derlemelere ilişkin açıklamalar yapar.

TÜİK'in yaptığı araştırmalar ve sonuçlar başta hükümet olmak üzere, kamu kurumları, üniversiteler, basın yayın organları, araştırmacılar ve Sivil Toplum Kuruluşları gibi birçok kurum, kuruluş ve kişiler tarafından referanslardan oluşmaktadır.

Bu kayıtların en önemlilerinden biri genelinde emekçi ve emeklinin ücret artışına yansıyan faiz oranları da değişkenlik için şüphesiz enflasyon verileridir. Ulusal Veri Yayımlama Takvimi'ne göre TÜİK, her ay Tüketici Endeksi'ni (Enflasyon) açıklamaktadır. 2 Nisan 2025 Tarihinde yapılan açıklama ile TÜFE'deki değişim 2025 yılı Mart ayında bir önceki aya göre %2,46, bir önceki yılın Aralık ayına göre %10,06, bir önceki yılın aynı ayına göre %38,10 ve iki aylık ortalamalara göre %51,26 olarak belirlenmiştir.

TÜİK dışında birçok kurum ve kuruluş da sermaye kendi çalışmaları boyunca açıklamaktadır. Bunlardan biri de akademisyen ve ekonomi uzmanlarından oluşan Enflasyon Araştırma Grubudur. Buna göre ENAG'ın TÜİK'le aynı günde açıkladığı son TÜFE Oranları Mart ayında bir önceki aya göre %3,91, bir önceki yılın aynı ayına göre %75,20'dir.

Her iki güç arasındaki yüksek fark yıllar boyunca devam etmekte ve kalıcı olan enflasyon ile yayılan oranlar arasındaki fark TÜİK'e dolayısıyla ile devlete olan güveni zedelemektedir. Bu oranlardaki farklılıklar sadece güveni zedelemediği gibi dünyada emeklilik ve emekçinin ödemeleri de eritmektedir.

Bu farklılıkların altında yatan en önemli neden temel olan madde deposunda yer alan kalemlerdir. TÜİK, 409 ürün aylık fiyat değişimlerini gösteren ve enflasyon sepeti olarak bilinen “madde stok ve ortalama madde fiyatları” tablosunu deneme kararlarına rağmen dahi uzun süredir açıklama yapmaktadır. Bu da beraberinde yapılan matematiksel programlamayı zedelemekte ve artan enflasyon oranlarının miktarına süt artışları artırmaktadır.

Sonucu doğrudan ilgilenen, TÜİK ve devletimize süt güveninin sarsılmasına neden olan, enflasyon oranlarının belirlenmesine kaynak olan madde portföyü ve ortalama madde fiyat tablosunun şeffaf bir şekilde her ay açıklanmasının kanunla düzenli hale getirilmesiyle yaşanan ve yaşanacak güvensizliklerin ve bu oranlara göre kaybedilen maaşın geçeceği. Dedi.