Gelinen noktayı sizlere yeniden anlatmama gerek var mı? Ben birkaç somut göstergeler ile ne durumdayız, nasıl önümüz açılır, nasıl düze çıkabiliriz v.b konulara ışık tutmak için tarihe not düşmek istiyorum, izninizle.

  Yirmi yıl önceye gittiğimiz zaman gelir dağılımları biraz daha dengeli, nüfus dağılımları şehirlere istiflenmemiş durumdaydı.

  Örneğin 2000 li yılların başında kırsal kesimin nüfus içindeki oranı % 37-38 ler de gezerken bu gün bu rakam %6-8 arasına gelmiştir. Bu gün kentte yaşayan emekçi- dar gelirli halkın köy ile ilişkisi yok denecek noktaya gelmiş, köyden gelen destek azalmış veya bitmiştir, bu halkın emeğinden başka geliri kalmamıştır.

  10-11 Bin dolara kadar yükselen kişi başı gelir seviyeleri de son dolar operasyonlarından sonra 7-8 bin dolarlara kadar gerileyerek, Dünyadaki ilk 20 ekonomi arasındaki yerimizi kaybettik.

  Çalışan kesimde ki bu erimelere karşılık TUSİAD bazlı şirketlerin ciroları son yirmi yılda 10-15 kat artmıştır. Örneğin Koç Holding 2000 li yıllarda 4-5 milyar usd olan cirosu bu gün 50-70 milyar usd leri yakalamış durumdadır.

  Dar- gelirli, küçük işletmeler ağır borç yükü ile hızla proleterleşirken, onlara işveren kodamanlar ise semirmeye devam etmektedir.

  20 Yılda,  yok edileni düşündüğümüz zaman bunun sorumluluğunu bir ve ya birkaç kişiye yükleyemeyiz, fatura elbet çok ağırdır,  savaş dönemleri kadar ağırdır, bunda en büyük sorumluluk elbet iktidardadır, baremlersek % 70-80 iktidar, %20-25 ise muhalefet ve geri kalanı ise halktır. Yani fatura oransal olarak bu şekilde ve sonunda da bu faturayı yine suçu %5 olan o halk ödeyecektir.

  Nasıl mı?

  Yoksulluk ve zor koşullar altında.

  Son 20 yılda % 70-80 sorumlu gösterdiğimiz iktidar da ise bu suçu birkaç kişiye yüklemek insafsızlıktır.

  O halde gelelim bu günkü siyasi yapıya; cumhur ittifakı karşısında kümelenen millet ittifakı var. Peki, millet ittifakı içerisinde son 20 yılın birçoğunda görev alan başbakan, bakan, başbakan yrd olmuş siyasi oluşumlar vardır, bu oluşumların bu kötü gidişte payı yok mudur?

  Tüm bu sorular iktidarın en güçlü adayı Sn. Kılıçdaroğlu’na soruyorum

  Siz bu yapı ile çıkıp 20 yılın hesabını nasıl soracaksınız?

  Siz bu yapı ile çıkıp 20 yılda enkaz yaratanlar ile nasıl halka umut dağıtacaksınız?

  Siz bu yapı ile çıkıp 20 yılda yok edilen adalet, demokrasi kavramlarını nasıl yerine oturtacaksınız?

  Siz bu yapı ile çıkıp 20 yılda yok edilen ekonomiyi hangi programla ayağa kaldıracaksınız, İMF programlarına devam mı edeceksiniz?

  Oysaki sizin anlı şanlı bir tarihiniz, Kuvayı milliye ruhu ile bezenmiş bağımsızlık şiarınız var. Bunları yok sayıp suç ortakları ile HALKI kandırmaya devam mı edeceksiniz? Yoksa özünüze  dönerek, gerçek parti kimliği ile hareket edip tüm solu, ezilenleri, dar gelirlileri, emekçileri, köylüleri, memurları, emeklileri, küçük esnafı, küçük- orta üreticileri kucaklayarak BİZ İKTİDARA yürüyoruz diye yeni parti politikaları belirleyip halkın önüne çıkmanız gerekmez mi?

  Örneğin TKP+TİP+SOL Parti ve benzerlerine grup kurduracak yapıda partinizin içinde vekil olacak biçimde seçilecek yerlere koyamaz mısınız?

  Örneğin Kürtlerin partisi HDP ile neden güç birliği yapmazsınız?

  Bu saydığım tüm gruplar yasal partilerdir, o halde binde 5 bile olmayan parti ve son 20 yılın faturasında ağır yükü olanlar ile grup kurarken bunları neden DIŞLARSINIZ?

  Dışlamayın Sn. Kılıçdaroğlu dışlamayın, tarih size bu gruplarla güç birliği yapmanızı gerekli kılıyor, bu gruplarla güç birliği yaparsanız bakınız neler olur?

- Sandık güvenliğiniz olur,

-%20-25 arasına sıkışın oyunuz % 40 ların üzerine çıkar,

-Umut olursunuz,

-Sinerji ile GÜÇ yaratır ve İKTİDAR olursunuz.

Siz ve ekibinize soruyorum;

-İMF güdümünde olmayan bir iktidar istiyor musunuz?

-Adalet istiyor musunuz?

-Demokrasi istiyor musunuz?

Yoksa bir avuç TUSİAD ve yandaşların yok olmakta olan İKTİDAR için yaptığı telaş için YENİ BİR HÜKÜMET mi olmak istiyorsunuz?

Zor olmayan net bir KARAR bekliyor bu yurttaş ve vatandaşlar sizden, yüreğiniz de hala bir gram

-Demokrasi,

-Adalet,

-Yurttaşlık onuru kaldıysa sizi GÖREVE DAVET ediyorum.

Yok olan iktidar karşısında HALKA umut olun, yeni halkın İKTİDARINI kurun.

Saygılarımla.

V.Mutlugeldi.

06/06/22