Datça Havadis: (Orhan Keskinsoy)

İlk dava açıldığında, ilk bilirkişi geldiğinde, söylediğim şuydu “Baz istasyonu sinsice öldürür, yok eder. Şu bazın altındaki ağaçlar çok yakın zamanda kuruyacaklar..!” Açın kayıtları bakın.

Orada tezgah açan,iş yapan insanların çok kısa sürede hasta olacaklarını,hatta o kötücül hastalığa yakalanma riski öteki insanlardan kat be kat fazladır diye feveran ettim.

OHAL(Olağanüstü Hal ) var diye belediye başkanlıklarına,valiliklerine talimatlar gönderildi. Bilirkişi üzerine bilirkişi geldi. Hiçbirine güvenmedim,güvenmiyorum. Bilirkişi dediğin,namuslu akademisyenlerden seçilir. ODTÜ gibi Hacettepe gibi Üniversiteler dururken,GSM şirketlerine yakın bilirkişiler geldi. Zararsız anlamında bir sürü laf söylendi.

-Ağaçlar niye kuruyor,diye sorsak,

Bize dönüp;

-Orada bitki hastalığı var ondandır diyebilirler.

Elimizde onlarca rapor var.

Anayasa Mahkemesinin açık ve net kararı var;

“Baz istasyonu kurulması için İmar Kanunu hükümleri uygulanır” diye. Yani Belediyeden ruhsat almadan bunlar kurulamaz diyor.

Kim dinler…

Bırakın izni,gecekondu gibi bir gece yarısı dikiliyor artık baz istasyonları…

Ben o satış tezgahları altından geçmek zorunda kalırsam,çok hızlı geçiyorum. Orada oturup çay içemiyorum. (Çaycı kusuruma bakmasın) En büyük riski o taşıyor. Çünkü radyasyonu çekecek bir sürü alet onda var. İlk davayı onun açması gerekiyor.

Evet,yavaş yavaş ölüyorsunuz.

Ne yapacağınızı ben mi söyleyeceğim. Hemen FETÖcü veya bölücü diye dava açarlar. İsterseniz yol bulunur.

Hepinize büyük geçmiş olsun(her ne kadar geçmediyse de)