Datça Havadis:

Bodrum'da nüfusun artması, yaşanan kuraklıkla birlikte su tüketiminde yüzde 45 artış olduğunu söyleyen Baki Ülgen olağanüstü bir durumla karşı karşıya kaldıklarını belirtti.

Baki Ülgen; “Abone sayısında yüzde 29, su tüketiminde yüzde 45 artış var”

MUSKİ Genel Müdürü Baki Ülgen; “Bodrum'un genel bir su sorunu var. Mumcular Barajında su hacminin düşmesinden dolayısıyla Devlet Su İşleri barajımı kapattı. Mumcular Barajı'ndan alınan su, yer altı su kaynaklarıyla birleşerek Mumcular İçme Su Arıtma Tesisine getirilip arıtıldıktan sonra Bodrum merkeze 5 milyon metreküp su sağlanıyor. Mumcular Barajı tarımsal sulama ve civar yerleşkelerin su ihtiyacını karşılıyordu. 2 barajdan elde ettiğimiz su ve gerek yarımada içerisinde gerekse de Çamköy, Mumcular ve Sazköy'den gelen sularla beraber 115 bin metreküp bir hacme ulaşmıştık. Mumcular Barajı kapatıldıktan sonra 82 bin metreküp olan arıtma su kapasitemiz 68 binlere indi. Geyik Barajının kapatılması ile Bodrum’a günde 50 bin metreküp su verebileceğiz. 380 litre olan yer altı havzamızdaki su, bugün itibarıyla 320 litrelere kadar düşmüş durumda. DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan hesaplamalarda suyun 40-45 gün daha yeteceği belirtilse de baraj 1 hafta içerisinde kapatıldı. Bodrum'a Geyik Barajı'ndan yapılan 5 milyon metreküp tahsisin dışında 5 milyon metreküp daha su tahsisi yapılıyordu. Geri kalan kısmını da Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali'ni soğutma suyu için kullanılıyor. Geyik Barajı da gittiğinde, içme suyuna ham su sağlayan 2 barajımızı kaybetmiş olacağız. İçme suyunda ham su girişleri sadece yer altı suyundan gelen kaynaklara dönmüş olacak. Elimizde bulunan 580 litre civarında bir suya mahkum edilmiş olacağız. 75 bin olan abonemiz, bugün itibarıyla 97 bine ulaşmış durumda. Abone sayısında yüzde 29 oranında artış var. 2015 yılında Bodrum'a verdiğimiz su 12 milyon metreküpken, 2022'de 17 milyon 750 bin metreküp, su tüketimindeki artış ise yüzde 45 düzeylerine geldi." dedi.

Baki Ülgen; “Su tasarrufu artık Bodrum için zorunlu hale geldi”

2022 yılında yapılan uzman değerlendirmeleri, yaşanan iklim değişikliği ile büyük bir kuraklığın yaşanacağını öngörerek birçok tedbir aldıklarını söyleyen Baki Ülgen aldıkları tedbirlerle sisteme 65 bin kişiye yetecek ek su sağladıklarını belirtti. Baki Ülgen; “Büyükşehir bütçesine koyduğumuz bedelle kuraklıkla mücadele için 3 beldemizin altyapısını yenileyerek kayıp kaçağı azalttık. Yeni sondaj kuyuları açtık, eskileri yeniledik. Mumcular İçme suyu arıtma tesisini rehabilite ettik, terfi istasyonu kapasitesini arttırdık. Güvercinlik 2.etap içme suyu arıtma tesisini bitirmek üzereyiz. Bunlar geçen seneki bütçeyle krize karşı eylem planlarımızdı ve sisteme 65 bin kişiye yetecek su ilave ettik. Barajların ikisinin de kapanması sonucunda olağanüstü bir durum doğdu. Planlama içerisindeyiz. DSİ ile istişarelerde bulunduk. Geçen yıl tedbir amaçlı Sazköy'de açtığımız sondajlarımız var. Farklı bölgelerde de sondaj kuyuları ilave edeceğiz ve buradan saniyede 200 litre suyu Bodrum'a getirmeyi planlıyoruz. Daha önceden kullanılmış sondajlar var ve onların arıtmalarını yaparak devam edebiliriz. Bunları Çamköy ve Sazköy havzasında toplayacağız. Bodrum için 3'üncü baraj planlandı ancak ÇED nedeniyle konu şu anda yargıda. Yargı süreci devam ediyor. Bodrum'un ana ihtiyacı olan 44 milyon metreküp, şu andaki hacim 29 milyon metreküp. Ortalama en az 15 milyon metreküpü kısa vadede baraj dışında bir şekilde karşılama şansına sahip değiliz. Su tasarrufu artık Bodrum için zorunlu hale geldi. Lüks tüketimi bir şekilde kesmemiz, havuzlarda kullanılan veya atıl şekilde fazla lüks olarak tüketilen suları kesip, sadece tüketim amacıyla kullanılmasını tavsiye ediyorum. Yer altı sularında ciddi şekilde düşme var, barajlarımız gittikten sonra yer altı sularına döndüğümüzde bu havzadaki azalma bundan sonra da devam edecek” dedi.

Baki Ülgen; “Büyükşehir gelecek yıl için 150 Milyon TL’lik yatırımla sisteme yeni su kaynakları dahil edecek”

Basın mensuplarının deniz suyu arıtma sorusunu da yanıtlayan Baki Ülgen şunları söyledi. “Denizden arıtma için iki tane noktamız var. Birincisi Milas Ekinambarı. DSİ’den burada saniyede bir metreküplük tahsisimizi aldık. Daha önce orada arıtma için muhtelif şirketler çalışma yapmışlar. Şimdi biz o çalışmayı kendi bünyemizde devam ettiriyoruz. Biliyorsunuz o deniz suyu arıtma değil, orada iletkenlik çok düşük. Tatlı su ile tuzlu su karışıyor. 10 bin iletkenlikte bir su var. Denizden arıtma maliyetleri açısından ekonomik. İşletme maliyetleri düşük. Denizden arıtma olayı tartışılacak bir durum. Denizden 45 bin iletkenlikte tuzlu suyu alıp, yüzde 50’sini 65 bin iletkenlikle bir yere vereceksiniz. Bunu nereye vereceksiniz? Dereye mi, tarım arazisine mi, denize mi? Büyük tartışmalara neden olan, Türkiye’de mevzuatı olmayan bir durum. Uygun şekilde denize dağıtacak bir sistem üzerine çalışılıyor. Denizdeki tuzluluk deniz canlıların ve endemik bitkiler açısından, toprağın tuzlanması açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Onun için arkadaşlar bunu akademik bir çalışma ile beraber sağlıklı bir şekilde yapacaklar. Çünkü bunun iznini almak da çok ciddi bir sorun. Yüksek tuzlu suyu nereye vereceğiniz çok önemli bir sorun. Teknik çalışması devam ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum’un su temini için seneye 150 milyon lira bütçe koydu. Biz ön araştırmalarımızı yaptık. Akademik bir çalışma ile beraber bu da netleşecek. Bu 150 milyonla Bodrum’a yeni su kaynaklarını dahil edecek projeleri devreye almayı düşünüyoruz.” dedi.